YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13440
KARAR NO : 2010/10596
KARAR TARİHİ : 01.11.2010
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 1479 sayılı Yasaya tabi … sigortalısı olarak emekliliğe esas basamağının 22.basamak olduğunun ve emekli aylığının 22 basamak üzerinden ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1479 sayılı Yasaya tabi … sigortalısı olarak emekliliğe esas basamağının 22. basamak olduğu, emekli aylığının 22. basamak üzerinden ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının …’a bağlı emeklilik basamağının 21. basamak olduğunun ve emekli aylığının 21. basamak üzerinden aylık 718.06-TL olarak basamak farkları ile ödenmesi gerektiğinin tespitine karar vermiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 20.09.2004 tarihinde yurt dışında 18.08.1974-18.08.2004 tarihleri arasında ev hanımı olarak geçen 30 yıllık süreyi 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanma talebinde bulunduğu, 10800 günlük süreye tekabül eden borcunu günlük 2 Dolar üzerinden 20.09.2004 tarihinde ödediği, 29.12.2004 tarihinde Kurum kayıtlarına giren dilekçe ile yaşlılık aylığı bağlanma talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
3201 sayılı Yasanın 3. maddesinde yurt dışında bulunan ev kadınlarının …’a yazılı olarak müracaat etmek suretiyle borçlanabilecekleri, 4.maddesinde Sosyal Güvenlik Kuruluşlarınca döviz ile değerlendirilecek sürelerin her bir günü için tahakkuk ettirilecek prim, kesenek ve karşılık borcu tutarının bir dolar olduğu, dövizin cinsi ve miktarının Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirilebileceği, 5/3. maddesinde, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihinin, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarih olduğu bildirilmiştir.
Uyuşmazlık borçlanma süresine ilişkin pirimleri talep tarihindeki basamak ve prim tutarları üzerinden değil,3201 sayılı Yasa gereğince her bir gün için Bakanlar Kurulunca belirlenen döviz üzerinden ödeyen davacının basamak intibakının ne şekilde yapılacağı ve yaşlılık aylığının hangi basamak esas alınarak hesaplanacağı noktasındadır.
Davacının tahsis dosyasında bulunan Çorum … İl Müdürlüğünce davacıya verilen 12.09.2005 tarihli yazıda davacının bağlanan yaşlılık aylığının Genel Müdürlükçe verilen ve basamak intibakları hakkındaki 31.05.2005 tarih ve 80171 sayılı talimatına isdinaden yapılan işlemler sonunda basamağının 21 olarak belirlenip karşılık gelen aylığının da 555.30.-TL olduğunun bildirildiği görülmektedir.
Davacının borçlanma bedelini ödediği tarihte yürürlükte bulunan 1479 sayılı Yasanın 50.maddesinde bu Kanuna göre sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak aylıkların hesabında, yirmi dört basamaklı gelir tablosunun uygulanacağı, 51.maddesinde sigortalının bu Kanuna göre sigortalılığın başladığı tarihte 50.madde de belirtilen aylık gelir basamaklarının ilk on iki basamağından dilediğini seçeceği, basamak seçiminin yazılı olarak bildirilmemiş olmasına karşın prim ve kesenek yatırılmış olması ve diğer hallerde hangi basamağın seçilmiş sayılacağı ve bu madde hükmü ile ilgili diğer işlemlerin bir yönetmelikle düzenleneceği, 52.maddesinde ise sigortalının bu Kanuna göre seçtiği, intibak ettirildiği veya yükseltildiği ilk oniki basamakta bekleme süresinin bir yıl, onüçüncü basamaktan itibaren her bir basamakta bekleme süresinin iki yıl olduğu, ilk onbir basamakta sıra itibariyle basamak yükseltilmesinin prim ödemeye ve talebe bakılmaksızın Kurumca yapılacağı, onikinci basamaktan itibaren basamak yükseltilmesi için, sigortalının yazılı talepte bulunması ve talep tarihinden önceki ayın sonu itibariyle prim ve diğer borçlarını ödemiş olmasının şart olduğu, sigortalıların Kurumca yükseltildikleri tarihten veya yazılı talepte bulundukları tarihi takip eden aybaşından itibaren, basamak yükseltme farkı ile yükseltildikleri basamak üzerinden primlerini ödeyecekleri, 50.maddesinde bu Kanuna göre sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak aylıkların hesabında 24 basamaklı gelir tablosunun uygulanacağı bildirilmiştir.
25.8.1999 tarihli 4447 sayılı Yasanın 1.1.2000 tarihinde yürürlüğe giren 39 maddesi ile eklenen 1479 sayılı Yasanın geçici 11 maddesinde;
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı; a)Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değeri üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile,
b) Sigortalının, bu Kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu Kanunun 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı, toplamıdır. Bu şekilde hesaplanan aylık, bu Kanunun 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre artırılır. İkinci fıkraya göre bağlanacak aylık, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağı üzerinden bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki değişim oranı kadar artırılmış tutarından az olamayacağı” hükmü öngörülmüştür.
Hal böyle olunca 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce 8.5.1985 tarihli ve 3201 sayılı Yasa gereğince ev kadını olarak geçen süreler yönünden yurt dışı hizmet borçlanması yapan sigortalıların Kuruma borçlandıkları süreler 1479 sayılı Yasanın 4956 sayılı Yasa ile değişik 51.maddesinin ikinci fıkrasına göre diğer sosyal güvenlik kuruluşlarında geçirdiği süre gibi dikkate alınarak 52.maddesinde öngörülen basamak yükseltme esasları çerçevesinde l2.basamakta dahil olmak üzere basamak intibakının gerçekleştirilmesi gerekmekte, 3201 sayılı Kanuna göre her bir gün karşılığı ödenecek borçlanma tutarının 50.maddede belirtilen basamaklar ile irtibatlandırılarak borçlanma karşılığı ödenen prim miktarının karşılığı olan basamağın 36. ve geçici 11.maddesine göre aylık hesaplanmasında dikkate alınması gerektiğinden bu sigortalıların l2. basamaktan sonra intibak ettirildikleri basamaklar borçlanma tutarının yatırıldığı tarihteki Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden hesaplanan Yeni Türk Lirası cinsinden 1 günlük borçlanma tutarının 30 gün ile çarpılması suretiyle bulunan 1 aylık prim karşılığı borçlanma tutarı,aynı tarihteki 1479 sayılı Yasanın 50. maddesine göre oluşturulmuş prim tablosundaki (bu kanundan yararlanmak suretiyle tarafına aylık bağlanmış sigortalılara sağlık yardımı yapılmadığından sağlık sigortası primi hariç) en yakın tutarın karşılığı olan basamağı geçemeyecek şekilde tespit edilmelidir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek düzenlenmediği giderek hükme dayanak alınacak yeterlilikte olmadığı görülmektedir.
Yapılacak iş; yukarıda açıklandığı şekilde uzman bir bilirkişiden yeniden rapor alınarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın hatalı bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.