Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/13422 E. 2010/11839 K. 30.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13422
KARAR NO : 2010/11839
KARAR TARİHİ : 30.11.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 19.7.2004 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma gelmesi nedeniyle maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı davalı işyerinde davalı şirketin taşıma işlerini yapan taşeron şirketin işçisi olarak aynı kazada ölen … adlı işçiyle birlikte, kamyonun yüklenmesinden sonra havanın sıcak olması nedeniyle transporter kasası içirisinde uyurlarken, yükleyici transporterin yükleme için gelmesini farketmemeleri üzerine son anda uyanarak tekerlerin altından kurtulup sol kolundan yaralandığını ileri sürerek bu davayı açmıştır.
İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; İş Yasası’nın 77. maddesi ve İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin öngördüğü önlemlerin işyerinde alınıp alınmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile, tesbit edileceği yönü tartışmasızdır.
Oysa, mahkemece alınan 24.12.2008 tarihli kusur raporunu düzenleyen bilirkişinin makine mühendisi olduğu, aynı iş kazası nedeniyle ölen Bekir Şimşek’in davacının yaralanmasında herhangi bir taksirli eylemi olmadığı gözardı edilerek söz konusu raporun düzenlendiği, işin niteliği itibariyle özel ve teknik bilgiyi gerektiren somut olayda yukarıda belirtilen yasal mevzuat kapsamında alanında uzman bilirkişi kurulundan kusur raporu alınmaksızın sorunun çözümlendiği açık-seçiktir.
Yapılacak iş, taraflar arasında rücu davası olup olmadığının araştırılıp varsa getirtilip, İş Sağlığı ve Güvenliği konularında uzman bilirkişilerden, İş Yasası’nın 77. maddesi ve Yönetmelik hükümleri göz önünde tutularak yöntemince rapor almak, alınan raporu, mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece,bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların öteki itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 30.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.