Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/13017 E. 2010/9776 K. 12.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13017
KARAR NO : 2010/9776
KARAR TARİHİ : 12.10.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 30.5.2002- 1.1.2004 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalılardan…San.Tic.A.Ş. vekileri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

Dava, davacının davalı … Ürünler Ambalaj Gıda Sanayii A.Ş ne ait işyerinde 30.5.2002-1.1.2004 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen 570 günlük çalışmasının tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsili istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında çalışmanın 30.1.2003-31.10.2003 tarihleri arası dönemde …Hijyenik Ürünler A.Ş’de, 1.11.2003-31.12.2003 tarihleri arası dönemde ise …Hijyenik Ürünler A.Ş’de geçtiği bildirilerek davacı tarafça bu iki şirketinde davaya dahil edilmesi istenmiştir.
Mahkemece, hizmet tespitine ilişkin davanın reddine, dahili dava dilekçesi ile dava dilekçesinde gösterilmeyen …Hijyenik Ürünler A.Ş ve…Hijyenik Ürünler A.Ş’nin davaya dahil edilmesi mümkün olmadığından bu talebin reddi ile tebligat yapılarak duruşmaya çağrılan bu şirketler hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, işçilik alacakları davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve begelerden; davacının (1002411) sigorta nolu davalı … Ürünler Ambalaj Gıda Sanayii A.Ş işyerinden 1.1.2004-10.10.2005 tarihleri arası dönemde kesintisiz çalışmasının bildirildiği, ayrıca (1000430) sigorta nolu dava dışı …Hijyenik Ürünleri Sanayii A.Ş işyerinden 30.1.2003-31.10.2003 tarihleri arasında ve (1002371) sigorta nolu dava dışı …Hijyenik Ürünleri Sanayii A.Ş işyerinden de 1.11.2003-31.12.2003 tarihleri arasında çalışmalarının bildirildiği, işe giriş bildirgelerinde işyeri adreslerinin aynı oluğu, Ticaret Sicilden davalı … Ürünler Ambalaj Gıda Sanayii A.Ş ile dava dışı …Hijyenik Ürünleri Sanayii A.Ş arasında devir ve herhangi bir ilişkiye rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olan hukuki ilişki birden fazla kişi arasında ortak olup da, bu hukuki ilişki hakkında mahkemece bütün ilgililer için aynı şekilde ve tek bir karar verilmesi gereken hallerde, dava arkadaşlığı maddi bakımdan zorunludur.
Hizmet tesbiti istemine ilişkin dava sonucunda mahkemece verilecek hüküm gerek işverenin gerekse Sosyal Sigortalar Kurumunun hak alanını etkileyeceğinden işveren ile Sosyal Sigortalar kurumu arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Dava bütün mecburi dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya bir kaçına karşı açılmış ise bu halde, dava sıfat yokluğundan

-/-

-2-

reddedilemez. Mahkemenin, davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmesi için davacıya bir süre vermesi, davacı bu süre içinde davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil ederse davaya devam etmesi gerekir. Davanın teşmili müessesesi uygulamada ” dahili davalı ” olarak nitelendirmekte olup, davayı teşmil eden davacının bu işlem için ayrı bir başvuru harcı ödemesi gerekir. Gerekli harç ödenmez ise mahkeme davacının davanın teşmili talebini inceleme konusu yapılamaz ve davanın teşmil edildiği kişi ihbar olunan üçünçü kişi olarak kabul edilir, aleyhine hüküm kurulamaz.
Öte yandan davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten ifadesi hükme dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte bu işyerinde çalışan, kayıtlara geçmiş kişilerden olup davacının 2002 Mayıs’tan 2005 Ekim’e kadar çalışmasını doğrulamışlardır. Bu bakımdan davacının davalı iş yerindeki çalışmaları yönünden tanık sözleri somut olgulara dayanmakta olup inandırıcı güç ve niteliktedir.
Yapılacak iş; davacıya dahili dava dilekçesini harçlandırması için önel vermek, davanın …Hijyenik Ürünler Sanayii A.Ş ve…Hijyenik Ürünler A.Ş’ye yöntemince yöneltilmesi sağlanarak bu işverenlerin SGK’dan işyeri sigorta dosyaları, dönem bordroları ile, işverenlerin kendilerinden işyeri şahsi dosyası ve imzalı ücret bordroları getirtilerek tespiti istenen dönemde davacı ile aynı iş yerinde çalışan varsa kayıtlı tanıkların yoksa zabıta marifetiyle tespit edilecek iş yerine komşu olan diğer iş yerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının beyanlarına baş vurularak bu işyerlerindeki çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamına hangi tarihte alındığı belirlenip, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle yöntemince davanın …Hijyenik Ürünler Sanayii A.Ş ve…Hijyenik Ürünler A.Ş’ye yöneltilmesi sağlanmadan, gösterilen davalı aleyhine yargılamanın sonuçlandırılarak, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davalı şirketin tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan işverene yükletilmesine, 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.