Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/12816 E. 2010/8779 K. 21.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/12816
KARAR NO : 2010/8779
KARAR TARİHİ : 21.09.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 222.528.71-TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalılardan … Tic.İnşaat Turizm Tic.A.Ş. vekilincede duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.09.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan … Tic.A.Ş. vekili Avukat … ile karşı taraf vekili … geldiler. Diğer davalı … Enerji San.Tic. A.Ş. adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacıların tüm davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava 15.09.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı … ’ın maddi tazminat isteminin kabulüne, davacı çocukların maddi zararları sigorta tahsisleri peşin sermaye değeri ile karşılandığından maddi tazminat istemlerinin reddine, davacı eş ve çocuklarla anne ve kardeşlerin manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmişse de manevi tazminatların takdirinde yanılgıya düşüldüğü, eş ve çocuklarla kardeşler yararına manevi tazminatın fazla takdir edildiği anlaşılmaktadır.
Davacıların eşi, babası, çocuğu ve kardeşi olan sigortalı …’ın öldüğü iş kazasında sigortalının % 20, davalı işverenlerin ise toplam % 80 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı … … yararına 40.000,00-TL, davacılar …, …, …’dan her biri yararına 20.000,00’er TL, davacılar …, … (…), … (…)’dan her biri yararına 3.000,00’er TL, manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davacı … … yararına 50.000,00-TL, davacılar …, …, …’dan her biri yararına 30.000,00’er TL, davacılar …, … (…), … (…)’dan her biri yararına 5.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine;
“1-Davacılar …, … ve …’ın maddi zararları sigorta tahsisleri peşin sermaye değeri ile karşılandığından maddi tazminat istemlerinin reddine,
Davacı eş … … yararına istem gibi 47.528,71-TL maddi tazminat ile takdiren davacı … … yararına 40.000,00-TL, davacılar …, …, …’dan her biri yararına 20.000,00’er TL, davacı … yararına 20.000,00-TL, davacılar …, … (…), … (…)’dan her biri yararına 3.000,00’er TL, manevi tazminat olmak üzere toplam 176.528,71-TL tazminatın olay tarihi olan 15.09.2006 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan dayanışmalı olarak alınarak davacılara verilmesine, fazla manevi tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 9.532,55-TL ilam harcından peşin alınan 6.718,50 TL’nin indirimi ile kalan 2.814,05 TL ilam harcının davalılardan dayanışmalı olarak tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından başvurma ve peşin harç olmak üzere yatırılan toplam 6.747,20-TL harç giderinin davalılardan dayanışmalı olarak tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Reddedilen ve kabul edilen miktarlar nazara alınarak, davacı tarafça yapılan toplam 1.670,30 TL yargılama giderinden takdiren 592,00-TL’nin davalılardan dayanışmalı olarak alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, avukat ile temsil edilen davacı … … yararına hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden 5.152,87-TL, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları üzerinden davacı … … yararına 4.400,00-TL, davacılar …, …, …’dan her biri yararına 2.400,00’er TL, davacı … yararına 2.400,00-TL, davacılar …, … (…), … (…)’dan her biri yararına 575,00’er-TL avukatlık ücretinin davalılardan dayanışmalı olarak alınarak davacılara verilmesine,
6- Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, avukat ile temsil edilen davalılar yararına reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacı … ’dan 4.400,00-TL, davacılar …, …, …’nın her birinden 2.400,00’er TL, davacı …’dan 2.400,00-TL, davacılar …, … (…), … (…)’nun her birinden 575,00’er-TL avukatlık ücretinin alınarak davalılara verilmesine, davacılar …, … ve …’ın maddi tazminat istemlerinin reddinin, katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklanmasına ve davacıların dava açılırken bu hususu bilebilmesinin mümkün bulunmamasına göre, maddi tazminat istemlerinin reddi nedeniyle davalılar yararına avukatlık ücreti verilmesine yer olmadığına,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, davalılardan … Tic.A.Ş. yararına takdir edilen 750.00-TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
21.09.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.