YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/12631
KARAR NO : 2009/14773
KARAR TARİHİ : 12.11.2009
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının iş kazası sonucu % 23,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının % 20, davalı işverenin % 80 oranında kusurlu olduğu,bu kusurun %5’inin davalı …’a ait olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 40.000,00 TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine,
“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,37.679,71 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın 29.01.2005 olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.067,97 TL ve manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden aynı Tarife gereğince hesaplanan 2.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 710,90 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan takdiren 504,73 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Alınması gereken 3.384,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 688,50 TL harcın düşümüyle kalan 2.696,20 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 688,50 TL nisbi harç ile 27,10 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 715,60 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 60.00′ şer TL temyiz başvuru harcı yatırılmış olduğu anlaşılmakla , aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 12.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
.