Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/12565 E. 2011/14 K. 17.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/12565
KARAR NO : 2011/14
KARAR TARİHİ : 17.01.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 20.07.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacının iş kazası sonucu %34.2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının % 30, davalı işverenlerin % 70 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi zararının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtayın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda, davacı işçinin inşaat kalıp ustası olarak çalıştığı, bu nitelikteki bir işçinin asgari ücret düzeyinde bir ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği, giderek, sigorta müfettişinin bu doğrultuda yapmış olduğu saptamanın gerçeği yansıtmadığı açık-seçiktir. Davacının gerçek ücretinin araştırılmak suretiyle belirlenmesi gerektiğine ilişkin mahkemenin kabulü doğrudur. Ancak davacının kalıp ustası olarak gerçek ücretinin ilgili Meslek Odasından sorulmak suretiyle belirlenmesi gerekirken genel bir oda niteliğinde olan İstanbul Ticaret Odasından sorularak buradan bildirilen ücret esas alınarak sonuca gidilmiş olması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacı işçinin inşaat kalıp ustası olduğunun ve bu nitelikteki bir işçinin asgari ücretle çalışmayacağı kabul edilerek, yapılan iş ile ilgili Meslek Odasından bilinen devrede alabileceği ücretleri sormak, benzer işyerlerinde çalışan ve emsal işi yapanların ücretlerini araştırmak suretiyle işçinin gerçek ücretini belirlemek, gerçek ücretle işçinin maddi zararın yeniden hesaplatmak, hüküm tarihine en yakın tarihteki verilere göre SGK tarafından hesaplanarak bildirilen peşin sermaye değerini hesaplanan bu zarardan indirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ. Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.