Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/11775 E. 2010/9798 K. 12.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11775
KARAR NO : 2010/9798
KARAR TARİHİ : 12.10.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının tespitiyle, talep tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, davacının 24.3.1992 tarihinden beri primleri ödenen davalı Kurumda geçen hizmetinin tespiti ile 8.6.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması ve aksine kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 24.3.1992-14.5.2007 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi zorunlu … sigortalısı olduğunun tespiti ile son prim ödeme tarihi olan 30.4.2009 tarihini takip eden 1.5.2009 tarihinden itibaren kısmi yaşlılık aylığı bağlanmasına aylıkların hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde sigortalılık süresinin tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanmasını, aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptalini istediği birikmiş aylık ve bu aylıkların geç ödenmesi nedeniyle faiz istemediği halde mahkemece HUMK’nun 74. maddesine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle “ödenmeyen yaşlılık aylıklarının hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3. bendinin tümden silinmesine, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA,12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.