YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11736
KARAR NO : 2010/8881
KARAR TARİHİ : 23.09.2010
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, maluliyet aylığı bağlanması konusundaki talebi davalı Kurumca reddedildiğinden, maluliyet aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinin raporu esas alınarak davacının % 67 oranında malul olduğuna ve dava tarihini takip eden 01.12.2005 tarihi itibariyle maluliyet aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Somut olayda 01.05.1996 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım … sigortalısı olan davacının, 27.04.2002 tarihinde traktör devrilmesi sonucunda sağ bacağı diz üstü ampüte olduğundan 01.03.2005 tarihinde maluliyet aylığı talebinde bulunduğu, bu talebin reddedildiği, yargılama sırasında alınan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 18.07.2007 tarihli raporunda 2/3 oranında malul olmadığına karar verildiği, davacı yanca bu rapora itiraz edilmesi üzerine, alınan Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinin 02.03.2009 tarihli raporunda davacının % 67 oranında malul olduğunun saptandığı, mahkemece bu raporun esas alındığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu, giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Mahkemece, davacının maluliyet oranının saptanması açısından, Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile çelişen Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinin raporuna davalı yanca itiraz edildiğine göre, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınması ve aradaki çelişki giderildikten sonra karar verilmesi gerektiği açıktır.
Kabule göre de; İhtilaf tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1479 sayılı Yasa’nın 29.maddesinin (b) ve (c) bendlerinde belirtilen maluliyet aylığı koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılıp kararda tartışılmamış olması da isabetsizdir.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı SGK’nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.