Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/11538 E. 2010/9324 K. 04.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11538
KARAR NO : 2010/9324
KARAR TARİHİ : 04.10.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, SGK sigortalısı olduğu dönemlerde mükerrer … sigortalılığının terkinine, yaşlılık aylığı bağlanmasına, aylıkların tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olduğu 12.03.1984-30.06.1987 tarihleri arasında 1166 gün, 01.10.1987-20.02.1988 tarihleri arasında 120 gün, 2925 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğu 01.01.1991-31.12.1992 tarihleri arasındaki 360 gün, 506 sayılı Yasa’ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğu 01.09.1997-31.10.2001 tarihleri arasında 1500 günlük sürelerdeki 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığının iptali ile davacının bu dönemlerle ilgili davalı Kurumca tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı borcu bulunmadığının ve davacının tahsis talep tarihi olan 26.11.2002 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti ile birikmiş aylıklarına mahsuben şimdilik 3.000 YTL.’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin reddine ilişkin verilen karar Dairemizin 29.01.2007 tarih 2006/4380 E 2007/784 K sayılı kararı ile “01.09.1983-24.08.1989 tarihleri arasındaki sigortalılık döneminde davacının 01.05.1989 ve 29.06.1989 tarihlerinde ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibari ile 5 yıl ve daha fazla prim borcu bulunup bulunmadığını tespit edip, var ise primlerin tam olarak karşılandığı ayın sonu itibari ile sigortalılığı durdurmak prim borcuna ait süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyerek bu dönemdeki 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılığa değer vermek 02.04.1990-04.04.1994 tarihleri arasındaki sigortalılık dönemi 5 yıl ve daha fazla süreyi kapsamadığından ve değişik ek 19 maddesinin uygulanması imkanı bulunmadığından bu dönemde 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığa geçerlilik tanımak 01.01.1991-31.12.1992 tarihleri arasında 2925 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı iptal etmek 15.06.1995 tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde ise hiç prim ödemesi bulunmadığından 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı 15.06.1995 tarihi itibari ile durdurarak bu dönemdeki 01.09.1997-31.10.2001 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasaya tabi isteğe bağlı sigortalılığa geçerlilik tanımak ve çıkacak sonuca göre davacının aylık istemi ile ilgili bir karar verilmesi gerektiği “ gerekçesi ile bozulması üzerine.Mahkemece Dairemizin bozma kararına uyularak, davacının SGK sigortalısı olduğu dönemde mükerrer … sigortalılığının iptaline, bu dönem için tahakkuk ettirilen prim asıllarının ve gecikme faizinin iptaline, yaşlılık aylığının SSK tarafından bağlanması gerektiğine, ödenmesi gereken aylıklardan talep edilen miktar ile ilgili olarak hüküm kesinleşmesinden sonra talep mümkün olacağından henüz bir uyuşmazlık doğmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

HUMK Madde 389 maddesi uyarınca verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mücip olmayacak surette gayet sarih açık yazılmalıdır. Öte yandan 506 Sayılı Yasanın 60. ve geçici 81/A maddelerinde yaşlılık aylığından yararlanma şartları gösterilmiştir. Buna göre yaşlılık aylığından yararlanabilmek için sigortalının; çalıştığı işten ayrılması ve yazılı istekte bulunması, talepte bulunduğu tarihte 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 5000 gün, Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması şartı getirilmiştir. Somut olayda mahkemece davacının hangi tarihler arasında 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu, hangi tarihlerde 1479 sayılı Yasa kapsamında … sigortalı olduğunun kabul edildiği hükümde tarihlerde gösterilerek açıkça yazılmadığı gibi bozma kararında ve bilirkişi raporunda davacının 02.04.1990-04.04.1994 tarihleri arasındaki sigortalılık dönemi ile çakışan 01.01.1991-31.12.1992 tarihleri arasında 2925 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı iptal ederek 1479 sayılı Yasa kapsamında … sigortalılığına geçerlilik tanınması gerektiği belirtildiği halde 02.04.1990-04.04.1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında … sigortalısı olarak prim borçlarının ödenip ödenmediği araştırılmadan SSK dan yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi doğru değildir.
Yapılacak İş; HUMK madde 389 Maddesi uyarınca hükümde davacının kabul edilen 506 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu siğortalı ve isteğe bağlı sigortalılık süresi ile 1479 sayılı Yasa kapsamında … sigortalı olarak kabul edilen süreleri açıkça belirtmek, 02.04.1990-04.04.1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında … sigortalı olarak prim borçlarını ödeyip edemediğini araştırmak, prim borçlarının ödenmiş olduğunun anlaşılması halinde borçların en son prim borcunun ödendiği tarih ve tahsis talep tarihleri dikkate alınarak yaşlılık aylığı başlangıç tarihini belirtmek, prim borçlarının ödenmediğinin anlaşılması halinde 2829 sayılı Yasa kapsamında hizmet birleştirmesi yapılmadan 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı ve zorunlu sigortalılık süreleri ile askerlik borçlanma süresinin yaşlılık aylığı bağlanması için yeterli olup olmadığını değerlendirmek yeterli olduğunun anlaşılması halinde 2829 sayılı yasa uyarınca hizmet birleştirmesi yapılmadan SSK dan yaşlılık aylığı bağlanmak, aksi takdirde 1479 Sayılı Yasa kapsamında prim borcu bulunması nedeni ile yaşlılık aylığı isteminin reddine karar vermektir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen infazda tereddüt oluşturacak biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi..