Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/11379 E. 2010/9707 K. 11.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11379
KARAR NO : 2010/9707
KARAR TARİHİ : 11.10.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, murisinin, davalılardan işverene ait işyerinde 1977-1990 yılları arasında yılda dört ay mevsimlik işçi olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, muris eşi Selvi Kara’nın 1977-1990 yılları arasında davalı işyerinde her yıl, yılda dört ay mevsimlik işçi olarak aralıksız çalıştığını ileri sürerek eksik bildirilen çalışma süresinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten, davacı murisinin, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı murisi çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Bu gibi durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Dosyadaki delillerden, davacı murisinin davalı işyerinden Kuruma usulüne uygun olarak bildirilmiş birden çok işe giriş bildirgesinin ve bunlara dayalı kısmi bildirimlerin bulunduğu, giriş bildirgelerinin Kuruma intikali üzerinde uyuşmazlık bulunmadığı, imzalarının inkar edilmediği,dönem bordrolarının Kurumdan gönderildiği, istenmesine rağmen işyerinden ücret bordrolarının gönderilmediği, kısmi bildirim yapılan tanık beyanı ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.

Davacı murisinin çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri Orman Genel Müdürlüğünde olup bir kamu kuruluşuna aittir. Kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. Davacı murisine ait giriş bildirgelerinin ve bunlara dayalı kısmi bildirimlerin resmi kayıtlara intikal ettirildiği tartışmasızdır. Bunun dışında davacı murisinin kayıtlarda gözükmeyen çalışmaların hangi nedenle bildirim dışı kaldığı araştırılmaksızın dava konusu çalışmaların gerçekten mevcut olup olmadığı, davalı kamu kuruluşundan ilgili ücret bordroları, kayıtlar ve davalıya ait şahsi dosya getirtilerek incelenmeksizin bu tür belgelerde eksiklik varsa nedenleri saptamaksızın sonuca gidilmiştir.Davacı murisinin davalı işyerinden bir kısım çalışmaları ve buna göre prim bordroları mevcut olduğuna göre almış olduğu ücretle ilgili ücret bordrolarının da mevcut olması gerekir.
Yapılacak iş, öncelikle davacının tesbitini istediği, kabule ve eksik incelemeye konu olan 1977-1990 yılları arasındaki sürelerle ilgili olarak yukarıdaki biçimde araştırma yapılıp, bu tarihler arasındaki sürelerle ilgili olarak işverenden,davacı murisinin işe alınması ile ilgili belgeler ile imzalı Ücret tediye bordroları ve puantaj kayıtları getirtilerek, imzalı ücret bordrosu olan dönemlerde imzalı ücret bordosundaki süreler kadar, belge veya imzalı ücret bordrosu olmayan sürelerde belgelerin hangi sebeple olmadığını araştırmak, belge olmaması için geçerli bir sebep varsa, işverenin kayıtlarına geçmiş bu dönemin tamamında çalışan kayıtlı muris ile birlikte çalışan işçi veya memur olan kişilerin davacı murisi çalışmasına ilişkin bilgilerine başvurmak, dinlenenleri değerlendirmek,çalışma süreleri şek ve şüpheye mahal bırakmayacak biçimde belirlendikten sonra tüm deliller bir arada değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Kararda muris Selvi Kara yerine davacı adına hüküm kurulması, aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilen Tarım ve Orman Bakanlığı yararına avukatlık ücreti verilmemesi de isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Orman Genel Müdürlüğüne iadesine, 11.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.