Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/11031 E. 2010/9949 K. 14.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11031
KARAR NO : 2010/9949
KARAR TARİHİ : 14.10.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 5.9.1988-15.7.2005 tarihleri arasında 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesine göre, çalıştığı her yıl için 90 gün itibari hizmet süresinin hizmetine eklenmesine ve 1.5.2008 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı … Başkanlığında 05.09.1988 tarihinden itibaren Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü olarak çalışmaya başladığını,15.07.2005 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını, bu dönem içinde müdürlük ve gazetecilik yaptığını, belediye şehir radyosunda 2,5 yıla yakın çalıştığını, belediye tarafından çıkarılan dergi, kitap ve yayınlarda editör ve hazırlayan olduğunu, çalışmalarının basın ve gazetecilik işlerinde geçtiğini,davalı … tarafından çalışmalarının 2098 sayılı Yasa kapsamında bildirilmediğini ileri sürerek, 05.09.1988-15.07.2005 tarihleri arasında 506 sayılı Yasanın ek 5. maddesine göre çalıştığı her yıl için 90 gün itibari hizmet süresinin hizmetine eklenmesini ve 01.05.2008 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalı Belediyeye ait yayınlar ve belediye tarafından düzenlenen belgelere göre basın yayın bölümünde çalıştığı, belediyenin basın ve yayın işlemleri ile davacının uğraştığının dinlenen tanık anlatımları ile anlaşıldığı, bu haliyle davacının 212 sayılı Yasa ile değişik 5953 sayılı Yasanın 1. maddesi çerçevesinde çalışmalarının geçtiğinin kabulünün gerekeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının davalı … başkanlığında geçen çalışmalarının 5953 sayılı Yasanın 1. maddesi kapsamında olduğunun, 506 sayılı Yasanın ek 5. maddesi (a) bendi gereğince her yıl için 90 günlük itibari hizmet süresinden faydalanması gerektiğinin, 05.09.1988-15.07.2005 tarihleri arasında toplam çalışma gün sayısının 6070 gün olduğu, 6070 x 0.25 = 1517, 5. gün itibari hizmet kazandığının buna göre 4 yıl 2 ay 18 gün itibari hizmet süresinin fiili hizmet süresine eklenmesi gerektiğinin, 16.04.2008 tarihli tahsis talebi dikkate alınarak takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbitine, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı Belediyeye ait…sicil nolu Basın Yayın Halkla İlişkiler unvanlı işyerinden 05.09.1988 tarihinde,…sicil nolu…Belediyesi işyerinden 01.01.1991 tarihinde ,…sicil nolu İdari Hizmetler işyerinden 15.05.1996 tarihinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgelerinin davalı Kuruma verildiği,bu işyerlerinde 05.09.1988-15.07.2005 tarihleri arasında 6070 gün çalıştığı,05.09.1988 tarihinden başlayarak,1988 yılında 130 gün, 1989 yılında 360 gün, 1990 yılında 360 gün, 1991 yılında 358 gün, 1992 yılında 357 gün, 1993 yılında 358 gün, 1994,1995,1996,1997,1998,1999,2000,2001,2002,2003,2004 yıllarında 360’ ar gün, 2005 yılında 15.07.2005 tarihine kadar 181 gün çalışmasının Kuruma bildirildiği, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü olarak çalıştığı, Belediyenin Basın Yayın Servisinde çalışması nedeniyle 05.09.1988 tarihli belirsiz süreli iş akdi imzaladığı, 05.09.1988 tarihinden itibaren Belediye İş Sendikasına üye olduğu, …Belediyesi yayınlarından…isimli kitabın, …Araştırmaları Sempozyumu bildirgeleri dergilerinin, …Dergisinin 1 ve 2. sayılarının, 75 Yılda Yöneticilerimiz Almanağının davacı tarafından hazırlandığı, yine…isimli derginin Temmuz 1988-2005 dönemine ait dosyaya sunulan sayılarında davacının sorumlu yazı işleri müdürü olarak görev yaptığı,davalı Belediyece davacının 2098 sayılı Kanun kapsamında çalıştırılmadığının bildirildiği,hizmet cetveline göre, 01.12.1985-31.03.2008 tarihleri arasında farklı işyerlerinde kesintili olarak 6728 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak çalışmaları olduğu, 01.12.1985-30.12.1985 tarihleri arasında başka işyerinde,16.06.1987-01.12.1987 tarihleri arasında Güneş Gazetesi işyerinde,05.08.1988-15.07.2005 tarihleri arasında davalıya ait değişik işyerlerinde, 11.04.2007-31.03.2008 tarihleri arasında Türeli Gazetesinde çalıştığı,tanıkların davacının davalı belediyede Basın Yayın Enformasyon ve Halkla ilişkiler Müdürü olarak 1988-2005 yılları arasında çalıştığını, dergi, kitap ve sempozyum çalışmaları olduğunu ,günlük basın bültenlerini düzenlediğini,tekzip yazılarını düzenlediğini,fotoğraf çekim işlerini yaptığını,yerel basına dağıttığını bildirdikleri, bilirkişi Av. Funda Küçükgüner’in 11.05.2009 tarihli raporunda; davacının yaptığı işin İş Kanunu kapsamında değil, 5953 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde anılan fikir işi ile uğraşanlar kapsamına girdiğini, 5953 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde anılan memur ve hizmetli statüsünde çalışmadığı, 5953 sayılı Yasa’nın 1. madde a bendi gereği itibari hizmetten yararlanması gerektiğinin, 05.09.1988-15.07.2005 tarihleri arasında 6070 gün çalıştığı,bu sürenin 0.25 ile çarpılarak 1517.5 gün itibari hizmet süresinin tesbit edildiği,davacının basın kartı olmadığı ,Başsakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü yazısında,davacının 27.08.1987 tarihinde basın kartı için başvuruda bulunduğunun, bekleme yazısının davacıya gönderildiğinin, ikinci başvurusunu 03.09.2008 tarihinde yaptığının, primlerinin 2007/4. aydan itibaren basın iş kolundan yattığının anlaşılması üzerine ikinci bekleme yazısının yazıldığının, basın kartı sahibi olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamında gazeteci sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
5953 sayılı Yasanın 1. maddesinde, “Bu Kanun hükümleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki “işçi” tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir” şeklinde kurala yer verilerek Kanunun kapsamı ve gazeteci tanımı ortaya konulmuştur. Buna göre Kanunun kapsamında kalan işyerleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajansları olarak sıralanabilir. Kanunda bahsi geçen “gazete” ve “mevkute” gibi kavramların nesne anlamında olmadığı günlük gazete ya da daha uzun dönemsel yayınların basıldığı yer olan işletmenin anlaşılması gerektiği açıktır. Bununla birlikte gazete ve dönemsel yayının Türkiye’de yayınlanması bir başka zorunluluktur. Bahsi geçen dört tür işyerinde fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlar, Kanunda gazeteci olarak adlandırılmıştır.
Günlük veya çok kısa aralıklarla yayımlanan, günlük haber ileten nispeten büyük boyutta basılı eser olarak tanımlanabilen gazete ve mevkutenin umuma hitap etmesi ve devamlılık göstermesi gerekir. Gazete ve mevkutenin yayınlanması bir başka anlatımla basılıp çoğaltılması gerekirse de, günümüzde teknoloji ve iletişimin geldiği nokta itibarıyla, gazete ve mevkutenin nesne olarak basımı ve dağıtımı bir zorunluluk değildir. Gazete ve mevkutenin elektronik ortamda, umuma açık olarak yayınlanması ve okuyucunun yararlanmasına sunulması da mümkündür. Yargıtay’ca elektronik gazetelerin yayın koordinatörlüğünü yapan bir çalışanın 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun kapsamında gazeteci olduğu kabul edilmiştir
Fikir ve sanat işinde çalışma ölçütü, gazetecilik mesleğinin yerine getirilmesine dair ve doğrudan doğruya ilgili alanlarda çalışmayı ifade eder. Buna göre, yazar, muhabir, redaktör,düzeltmen, çevirmen, fotoğrafçı, kameraman, ressam, karikatürist gibi çalışanlar gazetecilik mesleği ile doğrudan doğruya ilgili olup, gazeteci olarak değerlendirilmelidir. Ancak aynı tür işyerlerinde teknik sorumlu, şoför, sekreter, muhasebe elemanı, satış ve pazarlama gibi işlerde çalışanlar gazeteci olarak değerlendirilemezler.
Öte yandan 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 38. maddesinde, özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanların da 5953 sayılı Kanunun kapsamında olduğunu açıklanmıştır. Özel radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanlar yönünden fikir ve sanat işi yapma koşulu söz konusu değildir. Ancak haberle ilgili birimde çalışma kavramı, haberin oluşumuna doğrudan katkı sağlama olarak değerlendirilmelidir. Buna göre haber müdürü, muhabir, foto muhabiri, spiker, haber kameramanı gibi çalışanlar gazeteci olarak değerlendirilmelidir. Bununla birlikte, uplink görevlisi, şoför, diğer teknik ve idari personel haberin oluşumuna doğrudan katkısı olmadıklarından gazeteci kavramına dahil değildir.
Somut olayda, davacının Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü olduğu açıklanmış olmakla, davacının yayınladığı ve yayınlanmasında görev aldığı kitap, dergi, almanaklar ile dergilerdeki yazılarının 5953 sayılı Yasa kapsamında fikir ve sanat eseri olup olmadıkları, bu eserlerin 5953 sayılı Yasa kapsamında gazete ve mevkute sayılıp sayılmayacakları, yapılan işin basın işi mi yoksa halkla ilişkiler işi mi olduğu konularında uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmadan eksik araştırma ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
Kabule göre de,davacının basın işinde çalıştığının kabul edilmesi halinde, işyerinin özelliği,davacının fiilen yaptığı işi,halkla ilişkiler Müdürü olarak da çalışmış olması ve yukarıdaki esaslar dikkate alınarak, mesaisinin ne kadarını basın yayın işine ayırdığı konusunda araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru değildir.
Yapılacak iş, davacının yayınladığı veya yayınlanmasında görev aldığı kitap, dergi, almanak vs. yayınların tümünü dosyaya getirtmek,bu kitap, dergi, almanaklar ile dergilerdeki yazılarının 5953 sayılı Yasa kapsamında fikir ve sanat eseri olup olmadıkları, bu eserlerin 5953 sayılı Yasa kapsamında gazete ve mevkute sayılıp sayılmayacakları, yapılan işin basın işi mi yoksa halkla ilişkiler işi mi olduğu konularında uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinden rapor almak, işyerinin özelliği,davacının fiilen yaptığı işi, Halkla İlişkiler Müdürü olarak da çalışmış olması ve yukarıdaki esaslar dikkate alınarak, mesaisinin ne kadarını basın yayın işine ayırdığı konusunda araştırma yapmak ve yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığını değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.