Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/10941 E. 2010/10593 K. 01.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10941
KARAR NO : 2010/10593
KARAR TARİHİ : 01.11.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle karardaki gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Uyuşmazlık iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı davalı işverene ait işyerinde vinç sapancısı olarak çalışırken 30.12.2001 tarihinde işverenin tam kusurlu davranışı sonucu gerçekleşen iş kazası nedeniyle vücudunda ağır kırıklar oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000.00 TL maddi tazminat ile 5.000.00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, davalı, olayda kusuru olmadığını ileri sürülerek davanın reddi savunulmuştur.
Mahkemece maddi tazminat isteminin Kurum gelirleri ile karşılandığından reddine ve 5.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, karar verilmiş karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacının iş kazası sonucu % 37.2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının % 25, davalı işverenin % 75 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
15.04.2005 tarihli dava dilekçesinden açıkça anlaşıldığı üzere davacı, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunurken, kazanın meydana gelmesinde davalı işverenin tam kusuruna dayanarak manevi tazminat istemiştir.Olayda davacının kusurlu olduğu da tespit edilmiştir.Bu durumda kusur oranı ile bağlı olmaksızın talepten bir miktar indirim yapılarak manevi tazminat miktarının tayini gerekirken yasal olmayan gerekçe ile manevi tazminat isteminin tamamına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da aynı yöndedir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine,
“1-Davanın kısmen kabulü ile, maddi tazminat isteminin tümden reddine, 4.000.00-TL manevi tazminatın 30.12.2001 olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazla istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 575,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden aynı Tarife gereğince 575.00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 1.117.75.-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan takdiren 637.00-TL’sının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Alınması gereken 216.00-TL karar ve ilâm harcından peşin alınan 81.00 TL harcın düşümüyle kalan 135.00 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 81.00 TL nispi harç ile 11.20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 92.20 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.