Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/10931 E. 2010/10993 K. 08.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10931
KARAR NO : 2010/10993
KARAR TARİHİ : 08.11.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan … Beton Parke Tic. AŞ. ile Belediye Başkanlığı vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 435/2. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere temyiz edenin sıfatına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı … n’in kardeşi olan sigortalı … ı’nın öldüğü iş kazasında muris işçinin kusursuz, davalı işverenlerin ise %100 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı kardeş … yararına 7.000.00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 15.000.00 TL’ye hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, mahkemece davacılar yararına manevi tazminat üzerinden hesaplanan avukatlık ücreti eksik olduğundan ve davalı yararına hükmedilecek avukatlık ücreti davacı yararına hükmedilecek avukatlık ücretini geçemeyeceğinden avukatlık ücreti değiştirilmeyerek H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hükmün, 2. bendinin a-b ve c fıkraları silenerek yerine: ” Davacı baba … için 25.000.00 TL, anne Sabire Maşalacı için 25.000.00 TL ve kardeş … için 7.000.00 TL manevi tazminatın 21.02.2005 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazla talebin reddine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
2-Hükmün 3. bendinin silinerek, yerine : “Alınması gereken 8.875.60 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan, 2.659.80 TL’nin indirimi ile kalan 6.215.80 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, ve davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 2.671.00 TL harç giderinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
3-Hükmün 6. bendinin silinerek yerine : “Kabul ve reddedilen miktarlar nazara alınarak davacılar tarafından yapılan toplam 1.204.20 TL yargılama giderinden, takdiren 987.44 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 08.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.