Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/10134 E. 2010/7111 K. 17.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10134
KARAR NO : 2010/7111
KARAR TARİHİ : 17.06.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, kurum işleminin iptaliyle, fazla prim ödemesi nedeniyle 3.000,00 TL nin kendisine iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 435/2. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 5458 sayılı yasa uyarınca yapılandırma talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin iptali ile yapılandırmadan yararlandırılmasına, bu arada yapmak zorunda kalacakları fazla prim ödemesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.000,00TL’nin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
01.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5458 sayılı Yasa birikmiş prim borcu bulunan sigortalılara yasanın yürürlük tarihinden itibaren 2 aylık süre içinde kuruma başvuru ile yapılandırma ve taksitlendirme olanağı tanımıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Kurumun 30.12.2008 tarihli yazısına göre davacının 5458 sayılı Yasa’dan yararlanmak için 19.630TL olan borcunu iki eşit taksitte 01.06.2006 ve 01.07.2006 tarihinde ödemek için talepte bulunduğu,ancak taahhüdünü yerine getirmediği için Yasa’dan yararlanamadığı,tüm borçlarını ödeyerek davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı,davacının ise 14.12.2006 tarihinde açtığı davadaki haklarına halel gelmemek üzere ihtirazi kayıtla prim borcunu ödediği,buna göre davacının 5458 sayılı Yasa’nın öngördüğü süre içerisinde Kuruma yapılandırma başvurusunun bulunduğu ancak Kurumun yazısına göre taahhüdünü yerine getirmediği için Yasa’dan yararlanamadığı anlaşılmaktadır.
5763 sayılı Yasa’nın 27.maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 24.madde gereğince , 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre sigortalı olanların 31/3/2008 tarihine kadar olan prim ve sosyal güvenlik destek prim borçları, bu maddenin yürürlüğe
girdiği 26.05.2008 tarihini takip eden iki ay içinde, yani 26.07.2008 tarihine kadar yazılı olarak başvurulması kaydıyla, bu maddede belirtilen şartlarla yeniden yapılandırılabileceği düzenlenmiş ve 5797 sayılı Yasa’nın 4.maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 25. maddesi gereğince 5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü maddesi kapsamına giren borçları anılan madde hükümlerine göre yapılandırılmamış olan işveren ve sigortalıların, bu maddenin yürürlüğe girdiği 19.08.2008 tarihinden itibaren yirmi gün içinde yani 08.09.2008 tarihine kadar yazılı olarak Kuruma başvurmaları kaydıyla, söz konusu madde kapsamına giren borçları bu maddede belirtilen şartlarla yeniden yapılandırılabileceği belirtilerek yeniden yapılandırmadan yararlanma süresi 08.09.2008 tarihine kadar uzatılmıştır.
Davacı 11.12.2006 tarihinde bu davayı açarak prim borçlarını yapılandırmak istemiştir. Davanın açılmış olması Kuruma yeniden yapılandırma başvurusu sayılacağından mahkemece ihtilafa 5458 sayılı Yasa’dan ve dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 5763 sayılı ve 5797 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerekir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine ,17.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.