YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5923
KARAR NO : 2008/6547
KARAR TARİHİ : 28.04.2008
MAHKEMESİ : Konya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2008
NUMARASI : 2006/1841-2008/95
Davacı, 4.4.2001-27.6.2006 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 27.6.2006 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının 4.4.2001-27.6.2006 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 1.7.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin reddine karar verilmiştir.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. Somut olayda; Davacının Cihanbeyli Vergi Dairesi’ndeki kaydı nedeniyle 14.12.1982 tarihinde kayıt ve tescil edildiği, 1.4.1981-4.4.1994 tarihleri arasında aralıklı olarak vergi kaydının, 20.12.1983-12.8.2005 tarihleri arasında oda kaydının, 27.9.1994-14.8.2005 tarihleri arasında da Esnaf ve Sanatkarlar sicil kaydının bulunduğu, Kurum kayıtlarına göre de, 5458 sayılı Yasa’dan yararlanarak prim borçlarını ödediği, askerlik borçlanması da yaparak 27.6.2006 tarihinde de yaşlılık aylığı bağlanması için talepte bulunduğu davalı Kurumca davacının 1999 yılında 51, 2000 yılında 159, 2001 yılında 93 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak çalıştığının öğrenilmesi üzerine 20.4.1982-9.11.1999, 26.4.2000-16.11.2000 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğu süreler ve vergi kaydı gözetilerek sigortalı olarak kabul edildiği dosya kapsamı ile bellidir. Yapılan yargılama sonunda, 1479 sayılı Yasa’nın 3.4.2001 tarihinde geçerli olan 24. maddesi gereğince davacının yeniden Bağ-Kur sigortalısı sayılabilmesi için vergi mükellefiyeti olma şartı arandığından bu tarihte vergi kaydı olmayan davacının Bağ-Kur sigortalısı olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının vergi kaydının olmadığı dava konusu sürede devam eden oda ve sicil kayıtları nedeniyle Bağ-Kur zorunlu sigortalısı sayılıp sayılamayacağı noktasındadır.
24. maddede yapılan değişiklikler, değişiklikten önceki mevzuatın öngördüğü koşullara sahip olan sigortalıların, sigortalılıklarına son vermemekte, değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihler de Bağ-Kur’a yeni kayıt ve tescil edilecekler için yeni düzenlemeler öngörmektedir. Tersinin kabulü kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki bu durumun kabulünün yasaca ve hukukça mümkün olmadığı ortadadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.5.2001 gün ve 2001/420 Esas,-2001/430 Karar ve 26.9.2001 gün ve 2001/567 Esas-628 Karar sayılı kararlarıda bu yöndedir. Davacının 20.4.1982 tarihinden başlayan ve devam eden sigortalılığında oda ve sicil kayıtları da dikkate alınarak bu kayıtların sona erdiği tarihine kadar Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği açıktır.
Yapılacak iş; yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek ve davacının talebi de dikkate alınarak davacının devam eden oda ve sicil kayıtları ile bu kayıtların tarihlerine göre 4.4.2001-27.6.2006 tarihleri arasında yaptığı prim ödemesi de dikkate alınarak yasa gereği sigortalı sayılabilecek tüm sigortalılık süresini belirlemek ile yaşlılık aylığı şartlarını araştırıp oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hatalı görüş ve değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.