Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2008/5911 E. 2009/6806 K. 12.05.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5911
KARAR NO : 2009/6806
KARAR TARİHİ : 12.05.2009

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, l0.4.l98l tarihinden dava tarihine kadar … sigortalısı olduğunun tesbitiyle, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, 10.04.1981 tarihinden dava tarihi olan 26.06.2006 tarihine kadar 1479 sayılı yasaya göre … sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece ,davacının 10.04.1981-31.12.1982 tarihleri arasında zorunlu … sigortalısı olduğu, 21.12.1999 tarihinde başlayan isteğe bağlı sigortalılığını 05.02.2002 tarihli dilekçesi ile iptalini istediği, ödediği primlerin 01.06.1997-31.07.1998 döneminde isteğe bağlı sigortalı olarak değerlendirildiği, davacının isteğe bağlı sigorta primlerini de zamanında ödemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 4.4.1977-25.12.1983 tarihleri arasında oda, l.l.l98l-3l.l2.l982 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, 10.04.1981 tarihinden itibaren Esnaf Küçük Sanatkarlar Derneği kaydına dayanılarak zorunlu … sigortalısı olduğu, vergi kaydının silindiği 31.12.1982 tarihine kadar davalı Kurumca zorunlu sigortalı kabul edildiği görülmektedir.
Davacının, 10.04.1981 tarihinden itibaren meslek kuruluşu kaydına dayanılarak zorunlu … sigortalısı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, 31.12.1982 ila 25.02.1983 tarihleri arasında davacının zorunlu … sigortalısı sayılması için vergi mükellefi bulunmasının koşul olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Bu yönü ile davanın yasal dayanağı belirgin olarak 1479 Sayılı Yasa’nın 2654 Sayılı Yasa ile değişik 24. maddesidir. Anılan maddeye göre, bir kimsenin, zorunlu … sigortalısı olması için a) Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışması b) Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergi mükellefi olması, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı bulunması veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olması gerekmektedir.
Davacının meslek kuruluşu kaydı ile kendi nam ve hesabına çalışması göz önünde tutularak 10.04.1981 tarihinde zorunlu … sigortalısı olarak tescil edildiği ve bu sigortalılığının 31.12.1982 tarihine kadar devam ettiği tartışmasızdır. Ne var ki, davalı Kurum önceden tescil edilen ve 1479 Sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü koşulları taşıyan davacıyı 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 Sayılı Yasa ile değişik 24. maddesine göre sigortalılığını iptal etmesi yerinde değildir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.10.2003 gün ve E:2003/21-579, K:2003/570 sayılı kararında da belirtildiği gibi, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik, değişiklikten önceki mevzuatın öngördüğü koşullara sahip olması nedeniyle sigortalı olanların sigortalılıklarına son vermemekte, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihlerde …’a yeni kayıt ve tescil edilecekler için yeni düzenlemeler öngörmektedir. Tersinin kabulü kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki, bu durumun kabulüne, yasaca ve hukukça olanak olmadığı ortadadır. Bu nedenle, davacının 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 Sayılı Yasa’nın 24. maddesindeki koşullara göre 10.04.1981 tarihinde başlayan zorunlu sigortalılığının 25.02.1983 tarihine kadar devam ettiğinin kabulü gerekir.
3-Ayrıca davacının önceden …’a tescili bulunduğundan, Kurumca hiçbir araştırma yapılmaksızın davacının sigortalılığa esas kayıtlarının devam ettiği zannıyla davacı tarafından 4247 sayılı Yasa’ya göre yapılan başvuru kabul edilmiş, davacı zorunlu sigortalı sayılarak 1997 yılında prim borçları Kurum tarafından tahsil edilmiştir. Davalı Kurum, davacının 21.12.1999 tarihli dilekçesi üzerine 4247 sayılı Yasaya göre tahsil edilen primleri 01.06.1997-31.07.1998 dönemi için isteğe bağlı sigortalı olarak değerlendirmiştir. Kurumun geçmişe yönelik olarak tahsil ettiği primi kullandıktan sonra davacıdan dilekçe almak suretiyle ödeme tarihinden sonraki döneme mahsup etmesi M.K.’nun 2. maddesinde yazılı olan evrensel nitelikte ki “objektif iyi niyet” kuralına aykırı olduğu gibi T.C. Anayasa’sının 60. maddesine de aykırıdır. Davacının, uzun yıllar geçtikten sonra sosyal güvencesiz bırakılmasını kabul etmek mümkün değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında mahkemenin vermiş olduğu hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu ortadadır.
Öte yandan davacı, isteği üzerine 21.12.1999 tarihi itibarıyla isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edilmiş, 1479 sayılı Yasanın ek geçici 4 maddesine göre 10 yıllık borçlanma talebinde bulunmuştur. Davacı geçmiş hizmetleri dikkate alınarak belirlenen 7 yıl 1 ay 9 gün borçlanma bedeli olan 1.088.760.000 TL yi 01.03.2000 tarihli tebligat üzerine 2 yıllık yasal süresi içerisinde 10.12.2001 tarihinde ödemiştir. Davacının 10 yıllık borçlanması, isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildiği 21.12.1999 tarihinden itibaren hiç prim ödememesi nedeniyle iptal edilmiştir.
03.07.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4692 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 2. fıkrası; “1479 sayılı Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre 04.10.2000 tarihinden önce isteğe bağlı sigortalı olanların bu sigortalılıklarının; 30.06.2001 tarihine kadar birikmiş tüm prim borçlarını, bu tarihten itibaren 6 aylık süreye ilişkin prim borçlarıyla birlikte 31.12.2001 tarihine kadar ödemeleri şartıyla devam ettirileceği hükmünü içermektedir.
Davacı 4692 sayılı yasanın öngördüğü sürede iptal edilen 10 yıllık borçlanma nedeniyle prim ödemesinde bulunduğuna ve bu borçlanma iptal edildiğine göre, davacının isteği halinde bu ödemelerin 21.12.1999 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak değerlendirilmelidir.
Yapılacak iş; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının 10.04.1981 tarihinde başlayan zorunlu sigortalılığının 25.02.1983 tarihine kadar devam ettiğinin kabulüne karar vermek, davacının 4247 sayılı Yasaya göre ödediği primlerin 25.02.1983 tarihinden itibaren 31.12.1996 tarihine kadar hangi süreyi kapsadığını davalı Kurumdan sorarak belirlemek ve bu sürede davacının zorunlu sigortalı olduğunun tesbitine karar vermek, davacının beyanını alarak isteği halinde isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildiği 21.12.1999 tarihinden sonra ödediği primlerin bu tarihten itibaren geçerli sayılması durumunda hangi tarihe kadar hizmet elde edebileceğini davalı Kurumdan sorarak belirlenen sürede davacının isteğe bağlı sigortalı olduğunun tesbitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemenin, eksik araştırma ve inceleme, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.