Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2008/20916 E. 2010/1764 K. 22.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/20916
KARAR NO : 2010/1764
KARAR TARİHİ : 22.02.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 01.06.2006 tarihinden itibaren aylık bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, Bağ Kur sigortalısı olan davacının 17.5.2006 tarihli tahsisi talebine göre 1.6.2006 tarihinden itibaren aylık bağlanması ve biriken aylıklarıyle fazladan ödediği pirimlerin yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının Kuruma verdiği 17.5.2006 tarihli dilekçesinin tahsis talep dilekçesi olmadığı, 5458 sayılı Yasa’ya göre borçlarının yapılandırılması ve bunun sonucuna göre yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının öğrenilmesine ilişkin bir dilekçe olduğunun kabulü ile 21.12.2006 tarihili tahsis talebine göre 1.1.2007 tarihinden itibaren kendisine aylık bağlanması gerektiğinin tespitine davaya sebebiyet vermediğinden davalı Kurum vekiline avukatlık ücreti verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Sosyal güvenlik hukukuna ilişkin bu tür davalar kamu düzenine ilişkin olup büyük bir dikkat ve titizlikle yürütülmesi gerekeceği Dairemizin ve Yargıtay’ın yerleşmiş görüşüdür.Somut olayda 5.2.1949 doğumlu davacıya davalı Kurumca 26.02.2007 tarihinde 21.12.2006 tarihli tahsis talebi dikkate alınarak 16.9.1986-26.9.1995 ve 27.2.1998-21.12.2006 tarihleri arasındaki 17 yıl 10 ay 27 gün hizmeti ve 57 yaşı doldurması nedeniyle 1.1.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacı ise 17.5.2006 tarihli dilekçesinin tahsisi talep dilekçesi olduğunu ileri sürerek bu dilekçeye göre yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğini ileri sürmektedir. Bu dilekçede davacı 5458 sayılı Yasa kapsamında yeniden yapılandırılan pirim borcunu öngörülen sürede peşin olarak ödemesi halinde yaşlılık aylığını hak kazanıp kazanmadığının tarafına bildirilmesini istemiştir Mahkemenin bu dilekçe ile aylık talebinde bulunulmadığı, pirim borçlarının yapılandırılmasından yararlanılmak istendiği yönündeki kararı yerindedir.
Ancak davalı Kurumca dava açılmazdan önce davacıya yaşlılık aylığı bağlandığından mahkemece davacının 17.5.2006 tarihli dilekçesi tahsis talebini içermediğinden bu dilekçeye göre yaşlılık aylığı bağlanması yönündeki istemin reddi gerekirken taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 1.1.2007 tarihinden bağlanan aylık hakkında tespit kararı verilmesi ve dava açılmasına sebebiyet vermeyen Kurum yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken kurum hakkında avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.