Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2008/20209 E. 2009/9931 K. 25.06.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/20209
KARAR NO : 2009/9931
KARAR TARİHİ : 25.06.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının tüm,davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat isteminin tümüyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının iş kazası sonucu %10,1 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının %30, davalı işverenin %70 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
B.K’nun 47. Maddesinde hakimin bedensel bütünlüğün bozulması halinde olayın özelliklerini göz önünde tutularak zarar görene adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. Bedensel bütünlük eş deyişle vücut bütünlüğü kavramının fizik bütünlük yanında ruhsal bütünlüğü ve sağlığı da kapsadığı tartışmasızdır. Olayın özelliklerinin neler olduğu 22.6.1966, 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanmıştır. Bunlar her olayda değişebilir. Bu nedenle hakiminin kararında bu özellikleri objektif ölçülere göre göstermesi gerekir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.Sembolik nitelikte manevi tazminata hükmedilmesi manevi tazminatın tatmin duygusunu karşılayamayacağı gibi caydırıcılık uyandıran oranda olma özelliğine de uygun değildir. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 7.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 1.000,00 TL’sına hükmedilmesi ayrıca davacı tarafından peşin yatırılan 4l,00 TL ıslah harcının nazara alınmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine,
“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 4.742,04 TL maddi tazminatın ve 7.000,00 TL manevi tazminatın 05.02.1997 olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 569,04 TL ve manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 840,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 840,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 580,10 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre takdiren 265,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,davalı tarafından yapılan toplam 177,00 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre takdiren 83,19 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Alınması gereken 634,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 334,70 TL harcın düşümüyle kalan 299,37 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 334,70 TL nisbi harç ile 23,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 358,10 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, taraflarca 60.00 TL temyiz başvuru harcı yatırılmış olduğu anlaşılmakla , aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 25.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.