YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/19983
KARAR NO : 2009/16501
KARAR TARİHİ : 17.12.2009
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 3201 sayılı Yasa’ya göre borçlanma uyarınca yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava nitelikçe, 3201 sayılı Yasa’ya göre yapılan borçlanma uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, yaşlılık aylığı tahsis talep tarihinde davacının yurt dışında çalışıp çalışmadığı noktasında toplanmaktadır.
3201 sayılı Yasa’nın 6. maddesi uyarınca borçlanılan süreler de değerlendirilerek aylık bağlanabilmesi için yurda kesin dönüş yapılmış olması gerekmektedir. Zira, borçlanmanın geçerliliği için yurda kesin dönüşü şart kılan 3201 sayılı Yasa’nın 3. maddesi 4958 sayılı Yasa’nın 56. maddesi ile değiştirilip söz konusu şart madde kapsamından çıkarılmışsa da, anılan yasanın tahsis koşullarını düzenleyen 6. maddesinde benzer nitelikte bir değişiklik yapılmadığından kesin dönüş şartı gerçekleşinceye kadar sigortalıya yaşlılık aylığı tahsisi mümkün değildir.
Yurda kesin dönüş yapmak, yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini, gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm sosyal güvenlik kuruluşları yönünden sona erdirerek yerleşmek ve sosyal güvenliklerini burada sağlamak üzere Türkiye’ye dönüş yaptığını ifade eder. Yurt dışındaki işçi sıfatıyla çalışma hayatıyla ilgili tüm bağlarını ve ilişkisini bitirmeden geçici sürelerle yurda giriş yapmak ve yabancı ülke sosyal güvenlik kuruluşlarından yardım almak kesin dönüş yapıldığı anlamına gelmez.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 08.07.1981-11.07.1986 tarihleri arasındaki 1803 gün yurt dışında (Hollanda’da) geçen hizmetlerini 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanarak, borçlanma bedelini 21.02.2008 tarihinde ödediği, Türkiye’de 06.08.1963-20.02.1966 ve 08.07.1968-30.01.1971 tarihleri arasında 1797 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılığının bulunduğu, 26.02.2008 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu, Kurum tarafından davacının yaşlılık aylığı talebine istinaden Hollanda’da çalışmalarının devam edip etmediği, işten ayrılıp ayrılmadığı hususunda Hollanda Sigorta Mercii’nden 15.04.2008 tarih 280795 sayılı yazı ile ayrıntılı hizmet cetveli istendiği ve henüz bir cevap alınamamış olduğundan yaşlılık aylığı bağlanmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, Hollanda Sigorta Mercii’nden hizmet cetvelinin istenmesinin ve cevabın henüz alınmamasının sigortalıyı bağlamayacağı, Kurumun yaşlılık aylığı tahsis talebini 506 sayılı Yasa’nın 116. maddesine göre makul bir süre içinde (3 ay) sonuçlandırılması gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde 05.02.1971-05.04.2006 tarihleri arasında Hollanda’da çalıştıktan sonra Hollanda Sigorta Mercii’nden malulen emekli olduğunu iddia etmiştir. Rotterdam Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliği’nin 12.04.2006 tarihli yazısında, davacının Ataşeliklerine ibraz ettiği aslı ilişikte yer alan Hollanda Sosyal Sigortalar Kurumu’nca (Sociale Verzekeringsbank SVB) düzenlenmiş 05.04.2006 tarihli belgenin incelenmesinden, 05.02.1971-05.04.2006 tarihleri arasında toplam 35 yıl 2 ay aralıksız olarak Hollanda Sosyal Sigortalar rejimi kapsamında çalıştığının anlaşıldığı bildirilmiştir. Ancak, 05.04.2006 tarihinden sonra davacının Hollanda’da çalışıp çalışmadığı, işsizlik, hastalık, geçici iş göremezlik vs. yardımlar alıp almadığına ilişkin dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Yapılacak iş, davacının Hollanda’da hangi tarihler arasında çalıştığı, hangi tarihler arasında (yurda kesin dönüş yapmadığına karine teşkil eden) işsizlik, hastalık, geçici iş göremezlik vs. yardımlar alıp almadığı hususlarını araştırmak, başka bir anlatımla, 3201 sayılı Yasa’nın 6. maddesinin uygulamasına esas olmak üzere davacı sigortalının yurt dışı iş ilişkisinin kesildiği tarihi tespit etmek ve çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve somut olaya uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.12..2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.