Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2008/19569 E. 2009/16718 K. 21.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/19569
KARAR NO : 2009/16718
KARAR TARİHİ : 21.12.2009

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı,Kurumca geri istenen ölüm aylıkların faizsiz olarak hesaplanarak 5.10.2002-22.6.2004 tarihleri arası ödenmesi gereken birikmiş ölüm aylıklarında faizi ile hesaplanarakborca mahsup edilmesi,bakiye alacağın kalması durumda faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacıya ölen babasından bağlanan ve SSK’ na tabi çalışmasıyla kesilen ölüm aylığının, çalışmanın geçtiği tarihler arasında davacı tarafından zuhulen alınan ve Kurumca geri istenen ölüm aylıklarının faizsiz olarak hesaplanarak, 5.10.2002-22.6.2004 tarihleri arasında davacıya ödenmesi gereken birikmiş ölüm aylıklarının da faizi ile hesaplanarak borca mahsup edilmesi, bakiye alacağın kalması durumunda faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile davacının davalı Kurum’dan fazla yapılan ödemeler nedeniyle takas mahsup işleminden dolayı 353,06 TL’nın 3.3.2005 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile haricen yapılan ödemeler nedeniyle 2.826,00-T L’nın ise ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir
Dava ,açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanır,dava tarihinden sonra doğacak haklar için(o davada) karar verilmesi mümkün değildir.
Somut olayda ölen babasından dolayı davacıya SSK’na tabi 30.4.1999 tarihinde sona eren çalışmasından sonra 1.5.1999 tarihinden geçerli olmak üzere ölüm aylığı bağlanmıştır .Davacının yeniden 11.6.1999-5.10.2002 tarihleri arasında SSK’na tabi çalıştığının anlaşılması üzerine Kurum 24.7.2004 tarihli işlemi ile davacıya 22.7.1999-1.11.2002 tarihleri arasında yersiz ödenen 3.521,02 TL ölüm aylığını borc çıkarmıştır. Davacının SSK tabi çalışmasının bulunmadığı 1.11.2002- 21.7.2004 tarihleri arasında Kurumdan hak ettiği 5.789,58 TL alacağı ise Kurumca davacının borcuna faiz işletilerek mahsup edildiği, Kurumca yapılan mahsup işleminde dosyasından alacak birikmiş olanların varsa en eski borçlarından başlanmak suretiyle mahsup işlemi yapıldığı ve en son kalan miktar üzerine faiz uygulaması yapılarak tahsil işleminin geçekleştirildiğinin yazı ile mahkemeye bildirildiği görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının Kurum’dan alacağına faiz işletilmeden mahsup işlemi yapıldığı, yukarıda açıklanan tarihler arasında davacı ve davalının birbirinden olan alacaklarının her ikisine de faiz uygulanması gerekeceği gözetilerek yapılacak mahsuplaşma sonuncunda davacının Kurum’dan 353,06 TL alacağının kaldığının belirtildiği, davacı vekilinin harici ödemelerinde hüküm altına alınmasına ilişkin dilekçesi uyarınca, Kuruma yapılan harici ödemelere ait belgeler getirtildiğinde davacının 28.2.2005 dava tarihinden sonra 26.4.2005-7.8.2006 tarihleri arasında yersiz ödeme nedeniyle Kurum’a haricen 10 taksit halinde toplam 2.826,00 TL ödemede bulunduğu, bunun üzerine alınan ek bilirkişi raporunda harici ödemelerinde ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile davacı tarafından geri istenebileceği kanaati bildirilmiştir. Mahkemece dava tarihi itibariyle yapılmış bir ödeme olmadığı halde ayrı bir davaya konu olabilecek 26.4.2005-7.8.2006 tarihleri arasındaki harici ödemeler içinde bu dava kapsamında hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece dava tarihinden sonra yapılan harici ödemler hakkında da bu dava kapsamında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.