Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2008/19305 E. 2009/16226 K. 14.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/19305
KARAR NO : 2009/16226
KARAR TARİHİ : 14.12.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi

Davacı, emekli maaşından yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesinti işleminin iptali ile iadesine, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı; emekli maaşından yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin iptalini, kesinti yapılmayacağının tesbitini, ve kesintilerin idadesini istemiştir.
Mahkemece, davacının emekli maaşından kesinti yapılamayacağının tespiti ile yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin iptaline ve kesintilerin yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine karar vermiştir.
Davacının çimento bayiliği işi nedeniyle 22.3.1985 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa’ya tabi … sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, meslek kuruluş kaydının 11.4.1979- 2.2.2007 tarihleri arasında, Esnaf Sicil kaydının ise 12.4.1979-8.2.2007 tarihleri arasında bulunduğu, davacıya 1.6.1998 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, kurumun davacının oda ve sicil kayıtlarını dikkate alarak 1479 sayılı Yasa’nın 24/I. Maddesine göre kendi adına ve hesabına bağımsız faaliyetinin devam ettiği gerekçesi ile bağlanan yaşlılık aylıklarından, 1479 sayılı Yasa’nın Ek 20 maddesi gereğince, Yasa’nın yürürlüğe girdiği 1.10.1999 tarihinden itibaren kesinti yapılmasına karar verilerek, gecikme zammı ile birlikte toplam 3.528.45 TL borça için 2007 yılı Ocak ayından itibaren başlanılarak her ay emekli maaşından kesinti yapılarak 30.4.2008 tarihine kadar 1.445.91 TL’nin tahsil edildiği dosyadaki delillerden anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Yasa’nın Ek 20. Maddesinde; bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan 24. Maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların aylıklarından Sosyal Güvenlik Destek Primi kesileceği belirtilmiştir. Davacının oda kaydının 2.2.2007 tarihine, sicil kaydının 8.7.2007 tarihine kadar devam etmesi 1479 sayılı Yasa’nın 24/I maddesi uyarınca bu tarihe kadar kendi ad ve hesabına bağımsız faaliyetinin mevcut olduğuna karine teşkil etmektedir. Bu durumun aksinin ispatı ise davacının gerçekten hangi tarihte bağımsız çalışmasının sona erdiğinin usulünce yapılacak araştırma sonucunda belirlenmesine bağlıdır. Bunun için işyerinin bağlı olduğu muhtarlık ve belediyeden bilgi alınmalı, emniyet marifetiyle işyeri çevresinden araştırma yaptırılmalı, faaliyetin ne zaman sona erdiği açıkça tesbit edilmeli ilgili oda ve sicil memurluğuna yazı yazılarak kayıtların neden devam ettiği araştırılmalı aidatlarını ödeyip ödemediği ve ödemelerin tarihi ile niteliği sorulmalı, işyerinin niteliği dikkate alınarak bayii yadad şube şeklinde bir faaliyet mevcut ise bağlı olduğu şirketten veya işyerinden bayiliğinin veya şube olarak çalışmanın ne zaman sona erdiği yolunda bilgi alınmalı bayilik veya şubelik sözleşmeleri getirtilerek incelenmeli, tüm deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemenin yaptığı araştırmaların yetersiz olduğu emniyet araştırmanın faaliyeti belirlenmeksizin uzak ve eksik bulunduğu meslek kuruluşuna yapılan aidat ödemelerinin niteliğinin belirsiz olduğu, 1999-2007 arasındaki tüm aidat ödemeleri yönünden bilgi bulunmadığı yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadığı sonuç olarak yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile sonuca gidildiği ortadadır.
Kabule göre de, HUMK’nun 74 maddesine aykırı olarak davacının faiz talebi bulunmamasına karşılık faiz yönünden hüküm kurulması da isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.