YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/19222
KARAR NO : 2009/16189
KARAR TARİHİ : 14.12.2009
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı,% 80 oranında malul olması sebebiyle maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının %80 oranında malul olması nedeniyle malul olduğundan, maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tesbiti istemine ilişkindir..
Mahkemece, davacının isteğe bağlı … sigortalısı olduğu 12.02.2004 tarihinde maluliyetini gerektiren hastalık ve arızasının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 5.3.1998-14.4.2003 tarihlere arasında, 858 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu,12.4.2004 tarihinden itibaren de aylık talebinde bulunduğu 21.2.2007 tarihine kadar 1479 sayılı Yasa’ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğu, 21.2.2007 tarihli maluliyet aylığı tahsis talebinin davalı Kurumca reddedildiği, davacının 2.1.2004 tarihinde Ankara Hastanesinde yatarak tedavi gördüğü, Anakar Büyükşehir Belediyesi Belediye Hastanesinde 22.03.2004, 9.4.2004, 26.4.2004 tarihlerinde şizofreni hastası olarak tedavisinin yapıldığı, 16.12.2003 tarih, 40452 sayılı Ankara Numune Hastanesi Sağlık Kurulu raporunda tedavi ile çalışma olanağı vermeyen kronisite kazanmış “Şizofrenik Bozukluk” tanısı konulduğu, 23.02.2007 tarih, 3799 sayılı T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu’nun özürlüler için düzenlediği raporunda %80 malul olduğu, 30.04.2008 tarih, 38/1842 sayılı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporunda, mevcut belgelere göre … sigortalısının maluliyetinin gerektirir hastalık ve arızası ile … kapsamına girmiş olduğundan 1479 sayılı Kanunun 28/2. fıkrası gereğince maluliyet sigortası yardımlarından yararlanamayacağının bildirildiği anlaşılmaktadır.
1479 sayılı 28/1. maddesinde bu Kanunun uygulanmasında çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tespit edilen sigortalının malul sayılacağı bildirilmiştir.
İkinci fıkranın başında yer alan “sigortalılığın başladığı tarihte” ibaresi 04.10.2000 tarihli 619 sayılı KHK’nin 16. maddesi ile “bu Kanuna tabi sigortalılığın başladığı tarihte” olarak değiştirilmiş, anılan Kararname Anayasa Mahkemesinin 26.10.2000 tarihli kararı ile iptal edilmiş, iptal hükmü 08.08.2001 tarihte yürürlüğe girdikten sonra 24.07.2003 tarihli 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanunun 17. maddesi ile “bu Kanuna tabi sigortalılığın başladığı tarihte” ibaresi madde metnine aynen eklenmiştir.
Çeşitli yasalara tabi sigortalılık statülerinin bulunduğu hallerde sigortalılık süresinin başlangıç tarihi olarak, ilk defa hangi yasaya tabi olarak sigortalı çalışmaya başlandı ise o tarihin esas alınacağının belli olması karşısında, davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasa’nın 28. maddesinde yer alan “Bu kanuna tabi olarak sigortalılığın başladığı tarihte” ifadesinin, birden fazla sigortalı hizmet sürelerinin arasında ayrım yapılmaksızın ilk defa hangi yasaya tabi çalışmaya başlanmış ise o tarihin kabul edilmesinin, sosyal güvenliğin temel ilkelerine giderek 2829 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde ifadesini bulan çeşitli sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak geçen hizmet süreleri birleştirilerek ilgilerin sosyal güvenliklerinin sağlanmasına yönelik amaca uygun düşeceği ortadadır.
Davacının ilk kez 506 sayılı Yasa kapsamında 5.3.1998 tarihinde sigoratlı olarak çalışmaya başladığı ve maluliyet başlangıç tarihinin daha sonraki bir tarih olduğu gözetilerek davacının ilk sigortalılığının başladığı 5.3.1998 tarihinde 2/3 oranında çalışma gücünü kaybetmediği anlaşılmakla davacının maluliyet aylığı bağlanmasına ilişkin diğer şartları taşıyıp taşımadığı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Yapılacak iş; öncelikle davacının 506 sayılı ve 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılık sürelerini davalı Kurumdan sormak tahsis talep tarihi olan 21.02.2007 tarihi itibariyle maluliyet aylığı koşullarının oluşup oluşmadığını tartışıp çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şelide karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine ,14.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.