YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/19137
KARAR NO : 2009/15224
KARAR TARİHİ : 19.11.2009
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 08.01.1982 tarihli işe giriş bildirgesinde yanlışlıkla Tuncer olarak yazılan isminin Rıza olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava , davacının 08.01.1982 tarihli işe giriş bildirgesinde sehven ve yanlışlıkla yazılan Tuncer isminin Rıza olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı Kurum vekili lehlerine avukatlık ücretine hükmedilmediği nedeniyle temyize gelmiştir.
Uyuşmazlığın yasal dayanağını oluşturan,13.12.2007 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesinde; anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur, hükmü düzenlenmiştir.
Davalı vekili 25.03.2008 tarihli cevap dilekçesinde davacının bu davayı açmazdan önce Kuruma başvurarak hatanın düzeltilmesini talep etmediğini bildirmiş, davacı yanca da aksi yönde bir beyanda bulunulmamıştır.
Mahkemece, dava açıldıktan ve delillerin bir kısmı toplandıktan sonra davacının Kuruma başvurusu üzerine uyuşmazlığın idari yoldan halledilmesi nedeniyle davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği,davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmediği anlaşılmış olup,bu durumda davanın açılmasına davalı Kurum sebebiyet vermediğinden yukarıda anılan yasal düzenleme gereği davalı kurum yararına tam avukatlık ücretine hükmolunmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına 4.bent olarak “ Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine” rakam ve sözcüklerinin eklenmesine, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 19.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.