YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/19083
KARAR NO : 2009/15694
KARAR TARİHİ : 07.12.2009
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 19.01.2005 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davalı şirketin Kazakistan’daki işyerinde davacının geçirdiği zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir
Davacı …’nın davalı şirketin Kazakistan’daki inşaat işyerinde alçıpan ustası olarak çalışmakta iken 19.1.2005 günü 3-4 metre yüksekliğindeki iskeleden düşerek kafasından yaralanması şeklinde cereyan eden olayın davalı işveren yönünden “iş kazası” olduğu tartışmasızdır. Uyuşmazlık olayın, Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden 506 sayılı Yasa’nın 11. maddesine göre “iş kazası” sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 86.maddesinde SGK’nun 2.ve 3.maddelere göre sigortalı bulunmayanların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onanacak genel şartlarla(iş kazalarıyla meslek hastalıkları), (hastalık) ,(analık), (malullük,yaşlılık ve ölüm) sigortalarından birine,birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları için,işverenlerle sözleşmeler yapabileceği bildirilmiştir.
Davacı ile davalı şirket arasında yapılmış İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından onaylı hizmet sözleşmesinde, davacının davalı şirketin Kazakistan’daki işyerinde çalıştırılması kararlaştırılmış ve sosyal güvenliğinin uzun vadeli sigorta kollarında topluluk sigortası ile sağlanması öngörülmüş, kısa vadeli sigorta kolları (iş kazası ve meslek hastalıkları dahil) topluluk sigortası kapsamı dışında bırakılmıştır. Dosya içerisindeki SSK İstanbul Sigorta İl Müdürlüğü’nün 29.1.2007 tarihli yazısından, Kazakistan’da iş yapan Türk şirketlerinin çalışanlarının 506 sayılı Yasa’nın 86 maddesine göre topluluk sigortasına tabi oldukları belirtilip davacının maluliyet tespiti isteminin de davacı için iş kazası ve meslek hastalığı pirimi kesilmediğinden reddedildiği anlaşılmaktadır.
Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla, 506 sayılı Yasa’nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz.
506 sayılı Yasa’nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir. Somut olayda, davacının davalı işverenin yurtdışında Kazakistan’da bulunan işyerinde çalışmakta iken zararlandırıcı olaya maruz kaldığına ve Kazakistan ile Türkiye arasında Sosyal Sigortalar Kurumu’nu yükümlülükler altına sokan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi bulunmadığına ve topluluk sigortası iş kazasını kapsamadığına göre olayın Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden iş kazası sayılması mümkün değildir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden dava konusu olayın Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden de iş kazası sayılması sonucunu doğuracak biçimde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 7.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.