Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2008/17962 E. 2009/16154 K. 10.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/17962
KARAR NO : 2009/16154
KARAR TARİHİ : 10.12.2009

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 29.07.1975-18.04.2000 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa sigortalısı olduğunun ve 16.04.2001 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 29.07.1975-18.04.2000 tarihleri arasında kesintisiz 1479 … sigortalısı olduğunun ve 16.04.2001 tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 31.07.1975 tarihli giriş bildirgesi ile, 29.07.1975 tarihinde oda kaydına istinaden tescil edildiği, davacı tarafından kuruma verilen 17.01.2001 tarihli dilekçe de sigortalılığını oda kayıtlarına göre değilde vergi kayıtlarına göre düzenlenmesi talebine istinaden davalı Kurumca davacının sigortalılığının vergi kayıtlarına göre 2001 yılında yeniden düzenlendiği, buna göre,29.07.1975– 04.06.1988,04.07.1988- 20.04.1992,19.10.1992-30.10.1996,03.03.1999-30.05.1999,14.01.2002-28.02.2002,30.01.2003-29.05.2003 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı kabul edildiği, 1975,1977,1981,1982,1987,1989, 1991, 1992, 1995, 1996,1997,2002,2003 yıllarında prim ödemelerinin olduğu,1992 yılı affından yararlandığı, 25.08.1976-01.09.1986,01.01.1987- 04.06.1988, 04.07.1988- 20.04.1992,19.10.1992- 30.10.1996, 03.03.1999- 30.05.1999 tarihleri arasında kuru temizleme işi nedeniyle vergi kaydının olduğu, Kuru Temizlemeciler Odasına 21.07.1975- 13.04.2000 tarihleri arasında,Esnaf ve Sanatkar Sicil Memurluğuna 19.11.1984-18.04.2000 tarihleri arasında kaydının olduğu, 16.04.2001 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurumca davacının tahsis talebinin prim borcu bulunduğu ve 25 yıl sigortalılık şartı oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiği, davacının tahsis talep tarihinde 588.00 TL prim borcunun bulunduğu görülmektedir
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde zorunlu … sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu … sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Somut olayda, davacının 1479 sayılı Yasa gereği tescili 1975 yılında oda kaydı esas alınarak yapılmış olmakla, bu tarihte yürürlükte bulunan 1479 sayılı Yasa’nın 24.maddesi gereğince vergi kaydı bulunmayan dönemlerde oda ve sicil kaydı devam ettiği için halen sigortalılık koşullarının bulunduğu ortadadır.
Öte yandan,1982 Anayasasının 12.maddesine göre “Herkes kişiliğine bağlı,dokunulmaz devredilmez, vazgeçilmez,temel hak ve hürriyetlere sahiptir.” 60.maddede ise “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir” hükmüne yer verilmiştir.Bu iki hüküm birlikte değerlendirilecek olursa sosyal güvenlik hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı dokunulmaz ve feragat edilemez bir hak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 92. maddesinde de bu ilke aynen benimsenerek, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği, sözleşmelere sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamayacağı belirtilmiştir. Bu haliyle sigortalı olmak, kişi bakımından sadece bir hak olmayıp aynı zamanda bir yükümlülüktür.Bu nedenle, sigortalılık hakkından feragat edilemez. Hal böyle olunca ,davalı Kurumca davacı tarafından 2001 yılında verilen dilekçe ile sigortalılık sürelerinin oda kaydı yerine vergi kaydı esas alınarak düzenlenmesi istemi üzerine yapılan işlem doğru değildir.
Yapılacak iş, davacının 29.07.1975-18.04.2000 tarihleri arasında kesintisiz olarak 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu … sigortalısı olduğunun tesbitine karar vermek, yaşlılık aylığı yönünden ilgili yasa hükümlerince inceleme yapılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.