YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/17481
KARAR NO : 2009/16456
KARAR TARİHİ : 17.12.2009
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işveren nezdinde Mayıs 1999- 14.9.2005 tarihleri arası çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalılardan … İnş.Tic.San.Ltd.Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, davalıya ait inşaat iş yerinde kamyon şoförü olarak Mayıs 1999-14.9.2005 tarihleri arasında hizmet aktine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbiti ile bir kısım ödenmeyen işcilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davacının bildirilmeyen sürelerin tesbitine ilişkin talebi reddedilmiş hükümde yazılı olduğu üzere işçilik alacakları yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten,davacının,işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Somut olayda davacı vekili bilirkişi raporuna yaptığı itirazda iş veren tarafından ilk olarak düzenlenen 10.5.1999 tarihli işe giriş bildirgesi dışındaki işe giriş bildirgeleri ve ücret bordrolarındaki imzanın davacıya ait olmadığı ileri sürülmüştür.
Yapılacak iş, davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak dosyada mevcut işe giriş bildirgesi ve ücret ödeme bordrolarından davacının imzası olanlar saptanarak davacının imzasını içeren bordrolarda geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzanın davacıya ait olmadığı saptanan yada imzalı olmayan ücret bordrolardaki süreler yönünden de işverenin bordrolarında kayıtlı tespiti istenen dönemde davacıyla birlikte çalışmış çok sayıda tanık olduğu gözetilerek resen tesbit edilecek bordro tanıklarının bilgilerine başvurmak ve çalışmanın kesintili mi yoksa kesintisiz mi olduğu saptanarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre işcilik alacaklarına ilişkin davacı ve davalı işveren vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.