Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2008/16710 E. 2009/15705 K. 07.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/16710
KARAR NO : 2009/15705
KARAR TARİHİ : 07.12.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, yersiz ödeme borç işleminin iptali ile borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, aynı Kurumdan yaşlılık ve ölüm aylığı alan davacıya, iki aylıktan sadece biri için sosyal destek ödemesi yapılması gerekirken iki aylıktan da ayrı ayrı ödeme yapıldığı gerekçesiyle çıkarılan 5.301,76 TL yersiz ödeme borç işleminin iptali ile borcu bulunmadığının tespiti ve haksız kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile davacıya 5.301,76 TL borç çıkaran Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 26.10.1998 tarihinde ölen eşinden dolayı, 12.11.1998 tarihinden beri ölüm aylığı aldığı, kendisine bağlanan yaşlılık aylığı tahsis dosyasının getirtilmediği, ancak Kurum vekilimin cevabında davacının 1.10.1988 tarihinden beri yaşlılık aylığı aldığının belirtildiği, 7.8.2007 tarihli yazı ile davacıya 2003/5145 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve 17.1.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4784 sayılı Yasa uyarınca aylıklara ilave edilecek sosyal destek ödemsinin sadece bir aylık için yapılabileceğinin belirtildiği, oysa davacıya hem eşinden aldığı ölüm aylığı hem kendisine bağlanan yaşlılık aylığı üzerinden sosyal destek ödemesi yapıldığından yersiz ödenen 5.301,76 TL borç tahakkuk ettirilmesinin davacıya bildirilmesi üzerine davacı tarafından Kuruma verilen 20.9.2007 tarihli dilekçe ile tüm kayıtlar Kurumda olduğundan kendisinin kusuru bulunmadığını ve yasal itiraz haklarının saklı kalmak üzere maaşından her ay 100,00 TL kesilmesini kabul ettiğini bildirdiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 15.1.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4784 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 2925 sayılı farım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 2926 sayılı farımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre gelir veya aylık almakta olanlara genel bütçeden karşılanmak üzere, almakta oldukları aylık veya gelirlerine ilave olarak sosyal destek ödemesi yapılacağı, sosyal destek ödemesinin miktarı ile usul ve esaslarını belirlemeye ve bu ödemeleri yukarıda sayılan kanunlar uyarınca aylık ve gelir tutarlarına göre aylar itibarıyla farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu yetkili olduğu düzenlenmiştir.
17 Ocak 2003 Tarihli Resmi Gazete yayımlanan 2003/5145 sayılı Bakanlar Kurulu Karan’nın 3. maddesinde de 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre iki aylığı birlikte alanlara bu aylıklardan birisi için sosyal destek ödemesi yapılacağı belirtilmiştir.
5510 sayılı Yasamın 96 maddesinde yersiz ödemelerin geri alınması başlığı altında Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler; a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden, b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan,itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edeceği, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınacağı, alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılacağı, kanunî faizin kalan borca uygulanacağı, bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemeler mahsubunda da uygulanacağı, yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibariyle kanuni faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle tahsil edileceği açıkca belirtilmiştir.
Somut olayda yukarıda açıklanan mevzuata göre 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılık nedeniyle davacı tarafından alınan iki aylıktan sadece birisi için sosyal destek ödemesi yapılacağı öngörülmüş iken davacıya her iki aylık üzerinden de ödeme yapıldığının anlaşılması karşısında; davacının eşinden dolayı aylık başvurusunda bulunduğu 26.10.1998 tarihli dilekçesinde aynı zamanda Bağ Kur’dan maaş almakta olduğunu bildirdiğine göre her iki aylıktan sosyal destek ödemesi yapılmasında davacıya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, bu durumda Kurumun kendi hatalı işlemi ile yaptığı yersiz ödemeler için 5510 sayılı Yasamın 96 maddesinin b) uyarınca davacıdan borç tahsili yapabileceğinin gözardı edilerek istemin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacının yaşlılık aylığı tahsis dosyası getirtilerek hangi aylık üzerindeki sosyal destek piriminin yersiz olarak tahsiline geçildiği saptandıktan sonra davacının böyle bir borcu bulunmadığı iddiası ve aylığından kesinti yapılarak tahsile geçilmesi karşısında 5510 sayılı Yasamın 96/b maddesi uyarınca tahakkuk ettirilmesi gereken borç miktarının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 7.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.