Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2008/13475 E. 2009/11463 K. 29.09.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/13475
KARAR NO : 2009/11463
KARAR TARİHİ : 29.09.2009

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.12.1990-12.12.1992 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, davacının davalıya ait işyerinde 01.12.1990-12.12.1992 tarihleri arasında Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının kesintisiz çalıştığı kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Yapılan incelemede davacının çalışmalarının davalı işyerinde 1991/1. dönemde 35 gün, 1991/2. Dönemde 40 gün olmak üzere 75 gün bildirimde bulunulduğu bordro tanıklarından…in davacının davalı işyerinde kalıpçı olarak sürekli çalıştığını söylediği, tanık Abdurrahman Tıraşta beyanında bütün işçilerin …’in işçileri olduğunu inşaatın iki yıl kadar sürdüğünü beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Davacının işe giriş bildirgesinin 21.02.1991 tarihinde verildiği bu itibarla 01.12.1990-20.02.1991 tarihleri arasındaki istemin 5 yıllık hak düşürücü süre fazlasıyla geçmiş olduğundan bu tarihler arasındaki istemin hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle mahkemece bu döneme ilişkin istemin reddine karar verilmesi doğru ise de 21.02.1991-12.12.1992 tarihleri arasındaki çalışma bordro tanık beyanlarıyla ispatlandığı halde mahkemece kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.