YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/11815
KARAR NO : 2009/11359
KARAR TARİHİ : 29.09.2009
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 22.12.1977 olduğunun tesbitiyle, ödenmeyen toplam 3.500 TL emeklilik aylıklarının ödenmesi gereken tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava davacının sigorta başlangıcının 22.12.1977 tarihi olduğunun ve 23.12.2002 tarihli tahsis talebine göre 01.01.2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının bağlanması gerektiğinin tespiti ile 01.01.2003 tarihi ile kurumca aylık bağlanan 01.11.2003 tarihleri arasında kalan dönemde ödenmesi gereken 3.500,00-TL yaşlılık aylığının ödenmesi gereken tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının sigorta başlangıcının 22.12.1977 tarihi olduğunun ve 01.01.2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının bağlanması gerektiğinin tespiti ile 01.01.2003 ile 31.10.2003 tarihleri arasında ödenmesi gereken 3.411,50-TL birikmiş aylığın davalıdan tahsiline, davacının faiz isteminin ise sigorta başlangıcının mahkeme kararı ile belirlendiğinden bahisle reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ile davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemenin sigorta başlangıcının ve giderek yaşlılık aylığının bağlanması gereken tarihe ilişkin olarak verdiği karar doğrudur. Keza aylık bağlanması gereken 01.01.2003 ile 01.11.2003 tarihleri arasında kalan döneme ilişkin ödenmeyen aylık tutarlarının belirlenmesinde de bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki davacının faize ilişkin talebinin reddi hatalı olmuştur. Gerçekten davacının sigorta başlangıcının belirlenmesi sırasında ihtilaf yaratarak yaşlılık aylığının geç bağlanmasına davalı kurumun yol açtığı ve kurumun bu işleminin yasaya aykırı olduğu dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır. Esasen yerel mahkemece de bu yön kabul edilmiştir. Öte yandan yasal koşulları oluştuğu halde davacıya yaşlılık aylığı bağlamayan kurumun bu hatalı işleminin sonuçlarına katlanması gerektiği, 506 sayılı yasanın 116.maddesinde öngörülen sürenin geçmesi ile kurumun temerrüde düştüğünün giderek faiz yükümlülüğünün başladığı açıktır. Hal böyle olunca 23.12.2002 tahsis talep tarihine göre 506 sayılı Yasa’nın 116. maddesinde öngörülen 3 aylık sürenin bitim tarihi olan 23.03.2003 tarihinden itibaren hak edilen aylıkların ödenmesi gereken tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde faiz isteminin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3. bendinin tümüyle silinerek yerine;
“3-Davacının 01.01.2003-31.10.2003 devresinde ödenmeyen birikmiş aylıklardan toplam 3.411,50-TL’nin kurumun yasal inceleme süresi içerisinde kalan döneme ilişkin aylık tutarı olan 853,69-TL’ sının 23.03.2003 tarihinden, bakiyesinin ise ödenmesi gereken tarihten itibaren ay be ay işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine ,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 29.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.