Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2008/10894 E. 2009/6822 K. 14.05.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10894
KARAR NO : 2009/6822
KARAR TARİHİ : 14.05.2009

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Uyuşmazlık, İ.İ.K.’nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı 3. kişinin istihkak davasına ilişkindir.
Davaya konu hacizli mallar borçlunun huzurunda haczedilmiş olup, İ.İ.K.’nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi, davacı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından haczedilen mallar borçlunun sayılır. Haciz mahallinde borçluya ait belgeler bulunduğu gibi, davacı 3. kişinin, delil olarak ibraz ettiği faturalardaki işyerinin ismi ile borçluya ait işyerinin isminin aynı (“Işılay mefruşat”- “Işılay Perde” ) olması ve faturaların istenilen kişi adına her zaman temini mümkün olan belgeler olması itibariyle davacı 3. kişi tarafından yasal karinenin aksinin kanıtlandığının kabulü mümkün değildir. Ayrıca, dinlenen davacı tanığı Erdem Muncuk davacı 3.kişinin, borçlunun yanında 4-5 yıl çalışmış olduğunu beyan ettiği gibi, davalı alacaklı tanıkları da bu işyeri adresini kendilerine telefonla borçlunun bildirdiğini, borçlu ile borcunu ödemesi için haciz mahallinde görüştüklerinde, davacı 3.kişinin de orada bulunduğunu bildirmişlerdir. Delil olarak sunulan vergi levhası da soyut olarak işyerinin davacı 3. kişiye ait olduğunu göstermez.
3.kişinin haciz uygulanan işyerini kendisinin işlettiğine dair iddiası danışıklı olup istihkak davasını kanıtlamaktan uzaktır. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalı(alacaklıya) iadesine 14.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.