Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2008/10087 E. 2009/7424 K. 28.05.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10087
KARAR NO : 2009/7424
KARAR TARİHİ : 28.05.2009

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Davacı, 01.01.1990-31.12.1997 tarihleri arası … prim borcunun 5458 sayılı Yasa’ya göre yapılandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere, temyiz edenin sıfatına göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, nitelikçe oda kaydının ve Bağ Kur sigortalılığının 30.12.1997 tarihinde sona erdiğinin tespitiyle 1.1.1990-30.12.1997 tarihleri arasındaki sigortalılık süreleri pirim borcunun 5458 sayılı Yasa hükümlerine göre hesaplanarak yapılandırılması istemine ilişkindir
Mahkemece davanın kabulü ile davacının Bağ Kur sigortalılığı ile oda kaydının 30.121997 tarihinde sona erdiğinin tespitine , atiye bırakılan diğer talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
1479 sayılı Yasa’nın 25 .maddesinde, aynı Kanun’ un 24 üncü maddesine göre sigortalı sayılanlardan gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları ise Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmak şartıyla talep tarihinden itibaren başlatılacağı, bu Kanuna tâbi sigortalı olanların sigortalılıklarının ;gelir vergisi mükellefi olanların, mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri, gelir vergisinden muaf olanların, Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki üye kayıtlarının silindiği, şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren, sona ereceği düzenlenmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının,8.3.1990 tarihli giriş bildirgesine istinaden, vergi kaydına göre 1.1.1990 tarihi itibariyle … sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, 1.1.1990-30.12.1997 tarihler arasında vergi kaydı ile 30.7.1995 tarihinden beri devam eden oda kaydının bulunduğu sicil kaydının bulunmadığı, 20.11.2006 tarihli hesap ekstresine göre 28.2.1990-28.7.1995 tarihleri arasında pirim ödemelerinin bulunduğu ve 30.529,03 TL pirim borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının vergi kaydı 30.12.1997 tarihinde sona ermiş ise de oda kaydı devam ettiğinden soyut tanık beyanları dikkate alınarak istemin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur .
Yapılacak iş; 30.12.1997 tarihinden sonra davacının kendi nam ve hesabına ticari faaliyetinin bulunup bulunmadığını zabıtaca yaptırılacak araştırma ile saptamak, belediyeden davacı adına faal işyeri kaydı olup olmadığını sormak, uyuşmazlık döneminde ticari faaliyetin bulunmadığının tespit edilmesi halinde şimdiki gibi sigortalılığının 30.12.1997 tarihinde sona erdiği tespitine karar vermek gerekir.
Ticari faaliyetinin devam ettiğinin anlaşılması halinde;
1479 sayılı Yasa’nın 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değişik 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesinde bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödenmesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur. Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zaman aşımının kesilmesi ve zaman aşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103 üncü maddesinin 1.fıkrasının (6),(8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümlerinin uygulanacağı , yine 5458 sayılı Yasa’nın 14.maddesi ile eklenen ve 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 26.maddesine göre bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde 31.3.2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar ve hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında ek 19.madde hükmü uygulanacağı bildirildiğine göre davacının yaptığı prim ödemelerinin karşıladığı sigortalılık süreleri Kurumdan sorularak koşulları varsa davacı hakkında bu yasa hükümleri uygulanarak sonuca gidilmesi gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.5.2009 gününde oy birliği ile karar verildi.