YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/8400
KARAR NO : 2007/7357
KARAR TARİHİ : 01.05.2007
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …..ı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi
2-Dava davacıda meslek hastalığı sonucu oluşan fark maluliyet nedeniyle manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmişse de manevi tazminatın takdirinde yanılgıya düşüldüğü anlaşılmaktadır.
Olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, davacının duyduğu elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, 26.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine , hak ve nesafet kurallarına ve davacının dava dilekçesinde davalının tam kusuruna dayanarak talepte bulunmuş, olmasına göre davacı yararına 9.000.-YTL manevi tazminat yerine 10.560.-YTL manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinmesine, yerlerine,
“1.Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 9.000.00YTL manevi tazminatın27.06.2006 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 486.00.-YTL ilam harcından peşin alınan 142.60.-YTL harcın indirimi ile kalan 343.40.-YTL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 142.60 YTL nisbi harç ile 12.20 YTL başvuru harcı olmak üzere toplam 154.80 YTL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 10.70.-YTL yargılama giderinden 8.00.-YTLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, vekil ile temsil edilen davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinden 1020.00YTL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,red edilen miktar üzerinden 400.00YTL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.’’ rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.05.2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Düzelterek Onama yönündeki çoğunluk görüşüne aşağıdaki nedenlerle karşıyım:
1-Yüksek Mahkeme, bir inceleme mahkemesidir. Hüküm mahkemesi değildir. Denetim makamı, temel olarak hükmü bozma veya onama ile yetkilidir. Düzeltilerek Onama, istisnai bir yetkidir. İstisnai yetkiler yorumla genişletilemez. Manevi tazminatta düzelterek onama yetkisi genel olarak başvurulan bir yetki değildir. Nitekim dairemizin önceki uygulaması ve diğer tazminat dairelerinin uygulamaları manevi tazminatta düzelterek onama yetkisini işletme biçiminde olmamıştır. İstikrarlı uygulamada bu şekilde teşekkül etmiştir.
2-Manevi tazminatı takdir hakkı, hüküm mahkemesinindir (BK.45.47.49 ve MK. 24). Yasa koyucunun bu yetkiyi alt mahkemeye vermesinin temel nedeni alt mahkemenin hukukun yanında vakıaları değerlendiren bir mahkeme oluşudur. Yargı makamlarından olaya ve maddi delillere en yakın olan organ alt mahkemedir. Manevi tazminat çoğunlukla olayların takdirinden kaynaklanan bir tazminat şeklidir. Yüksek Mahkeme elbette alt mahkemenin takdirini inceleyebilecektir. Ancak alt mahkemenin yerine geçerek takdiri bizzat kendisi yapamayacaktır.
3-Düzelterek onama Prof. Kuru’nun isabetle vurguladığı gibi hukuk kuralının uygulanmasında hata edilmiş olması ön şartına bağlıdır. Yeniden yargılamayı gerektirmemek gerekli ve fakat yeterli olmayan bir şarttır. Takdir hakkının az veya çok kullanılması bir hukuk hatası anlamına gelmez. Bu bir tercih meselesidir.
4- 3 nolu gerekçemin doğal uzantısı, bu tür bir uygulamanın hakimin direnme hakkını ve bozma aleyhinde olan tarafın direnmeyi isteme imkanını ortadan kaldırmaktadır. Usul dengesi, HUMK. 438 hükmü yanlış yorumlanarak bozulmaktadır.
5-Düzeltilen miktar ile hükmedilen miktar arasında büyük bir fark yoktur. Özellikle enflasyonun para değerini hızlı bir şekilde çökertmeyi karşısında her ikisi arasındaki fark önemsenemez. Takdir ve hakkaniyet hukuku terimiyle, Yargıtay’ın müdahalesini haklı kılacak fahiş bir hata yoktur. Bu yönden düzelterek onama gerekçesinin hakkaniyet ve hak temelinde de dayanağı bulunmamaktadır. Daha ötesi olayın niteliğine, manevi tazminatın amacına ve para değerinin azalıcı karakterine göre hükmedilen tazminat dahi azdır. Ne var ki davacı temyizi olmaksızın Yüksek Mahkemenin böyle bir gerekçe ile davacı lehine dokunma hakkı yoktur.
Yukarıda açıkladığım nedenlerle manevi tazminatın çokluğu gerekçesine dayalı olarak miktarın azaltılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanması yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.