Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2007/6962 E. 2008/3985 K. 11.03.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/6962
KARAR NO : 2008/3985
KARAR TARİHİ : 11.03.2008

Mahkemesi : Bakırköy 2.İş MahkemesiTarih : 9.3.2007No : 1067-164 Davacı sigortalılık başlangıç tarihinin 1.9.1978 olduğunun karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, Ö.San.ve Tic.Limited Şirketine ait işyerinde 01.09.1978 tarihinde en az 1 gün süre ile çalıştığının tesbitini istemiştir.Mahkemece, davacı M.F.ve V. oğlu 28.09.1959 doğumlu A.T. B.’in Ö. San.ve Tic.Limited Şirketinde 01.09.1978 tarihinde bir gün çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden ; 1.9.1978 tarihli işe giriş bildirgesi ile Ö.San.ve Limited Şirketi işyerinden M. F. oğlu, 28.9.1959 B.doğumlu, T.ili Ç.ilçesi Hane no …., Cilt no …., sayfa no….da kayıtlı M.T.B.’in işe girişi ve çalışmasının bildirildiği, davacının ise V.dan olma M.F. oğlu, 28.9.1959 B. doğumlu, T. ili Ç.ilçesi G., Hane no …., Cilt no …., de kayıtlı A.T. B.olduğu, davacının bildirge tarihinde 19 yaşında olup, sigortalı hizmet cetvelinde davalı işyerinden bildirilmiş her hangi bir çalışmasının bulunmadığı, iş yerinin 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı tarihin dosya kapsamından anlaşılamadığı, davalı işverence Kuruma verilen 1976/3 ile 1990/1. dönemler arası bordrolar da davacının çalışmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının tespitini istediği süreye ilişkin işe giriş bildirgesinin M.T.B.adına verildiği davacının adının ise nüfus kaydına göre A.T.B.olduğu görülmekle, bu tür davalarda gösterilmesi gereken özen gereğince sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için Sosyal Sigortalar Kurumunda ve işveren yanında bulunan prim bordroları ile davacının imza ve fotoğraflarını içeren işe giriş bildirgeleri, ücret tediye bordroları getirtilerek imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı konusunda benzerlik incelemesi yaptırılmalı, davacıya yakından tanıması gereken işveren, müdür, şef, ustabaşı, çalışma arkadaşları gibi işyerleri kayıtlarında yer alan tanıklar dinlenmeli, nüfus kaydı celbedilip giriş bildirgelerindeki nüfus bilgileri ile karşılaştırılmalı, farklılıkların sebepleri araştırılmalı, deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir.Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Mahkemece 1.9.1978 tarihli işe giriş bildirgesindeki imza ile tatbiki medar imzalar ile ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, yine davacı vekili tarafından tanık temin edilemediği bildirilmesine ve yargılama aşamasında herhangi bir tanık dinlenilmemesine rağmen, gerekçeli kararda mahkemece tanık isimi ve beyanlarından bahsedilmesi suretiyle yargılama sürecine uygun olmayan gerekçe kurulması usul ve yasaya uygun olmamıştır. Yapılacak iş; 1.9.1978 tarihli bildirgenin verildiği işyerinin dönem bordrolarında varsa o dönemde davacıyla birlikte aynı işyerinde çalışan kişilerin tanık olarak beyanlarına başvurmak, aynı dönemde çalışan yok ise o tarihte zabıta marifetiyle tespit edilecek işyerine komşu olan diğer işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının bu kayıtları celbedilerek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacıya ait ve nüfus kütük bilgileri üzerinde araştırma yapılarak bildirgedeki bilgilerin farklılık nedenlerini araştırmak, adı yanlış olan 1.9.1978 tarihli işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda, davacı tarafından daha önce imzalanmış olabilecek; seçim müdürlüğü, askerlik şubesi başkanlığı, evlendirme dairesi, adliye, banka, elektrik, su, telefon abonelikleri, noterlik gibi kurumların kayıtlarının celbedilerek Adli Tıp Kurumundan rapor almak ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, Davalı SSK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi