Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2007/16201 E. 2008/4125 K. 13.03.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/16201
KARAR NO : 2008/4125
KARAR TARİHİ : 13.03.2008

MAHKEMESİ : Çorlu İş MahkemesiTARİHİ : 22/03/2007NUMARASI : 2004/834-2007/148 Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dava, iş kazası sonucu ölen işçinin hak sahiplerinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacılardan anne N.ın maddi tazminat davası, müteveffanın maluliyet oranının tesbit edilememesi ve kaza tarihinden 5 yıl sonra gerçekleşen ölümün iş kazasına bağlı olarak gerçekleşip gerçekleşmediğinin de tesbit edilememesi nedeniyle reddedilmiştir.Mahkeme, maluliyet oranı belirlenememiş ise de, maluliyet oranı %0 olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği gerekçesi ile davacı anne ve baba yararına manevi tazminata hükmetmiştir. Uyuşmazlık, öncelikle sigortalının ölümü ile geçirmiş olduğu iş kazası arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davacılar murisi 26.10.1999 tarihinde meydana gelen iş kazasında kafa travması geçirerek yaralanmış, uzun bir süre geçtikten sonra 5.9.2004 tarihinde ölmüştür. Mahkemenin iş kazası ile ölüm olayı arasındaki illiyet bağını araştırması, illiyet bağı yok ise, iş kazasının neden olduğu işgöremezlik oranını saptamadan sonuca gitmesi isabetsizdir.Mahkemece öncelikle yapılacak iş, sigortalının mernis ölüm tutanağı ile daha önce tedavi gördüğü sağlık kuruluşlarındaki tüm bilgi ve belgeleri getirterek , öncelikle SGK ile sözleşmesi bulunan yetkili bir hastaneden heyet raporu alarak iş kazası ile ölüm arasındaki illiyet bağını, iş kazasının neden olduğu işgöremezlik oranını saptamak, bu rapora itiraz halinde ise 506 sayılı Yasanın 109. maddesi prosedürüne göre öncelikle YSK dan ve gerektiğinde Adli Tıp Genel Kurulundan rapor almaktır.Öteyandan, yukarda alınacak rapor ile iş kazası ile ölüm arasında illiyet bağının saptanması halinde, davanın, nitelikçe zararlandırıcı sigorta olayı sonucu ölen işçinin hak sahiplerinin Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararların giderilmesi istemine ilişkin olması nedeniyle, hak sahiplerine gelir bağlanması için Kuruma başvurmaları giderek dava açmaları yönünden önel verilmek ve verilen önelin sonucuna göre davacılardan Neriman ile ilgili olarak maddi tazminat yönünden işin esasına girerek karar vermekten ibarettir. 2- Davacılar murisinin ölümünün iş kazası nedeniyle meydana geldiğinin ortaya konması halinde davacı ana ve baba yararına BK. 47. maddesine göre manevi tazminata hükmolunması gerekeceği açıktır. Ne var ki , iş kazası ile ölüm arasında illiyet bağının saptanamaması halinde Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara uğrayan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Somut olayda, davacılar murisinin ölümü ile işkazası arasında illiyet bağının varlığı saptanmadan davacı ana ve baba yararına manevi tazminata hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 13.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.