YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/14489
KARAR NO : 2008/4093
KARAR TARİHİ : 13.03.2008
MAHKEMESİ : Zonguldak 3. İş MahkemesiTARİHİ : 14/03/2007NUMARASI : 2004/376-2007/201 Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dava, iş kazası sonucu iş gücü kaybına uğrayan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçi, olay günü davalı işverene ait kömür işletmesinde kömür çıkarırken büyük bir kömür parçasının sol bacağına düşmesi sonucu % 9.3 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir.İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 73.maddesinin açık buyruğudur. Olayla ilgili olarak düzenlenen 24.04.2006 tarihli bilirkişi kurulu raporunda kazalının % 10, davacının ekip arkadaşı olan usta işçinin % 10 oranında kusurlu oldukları ve kazanın % 80 oranında kaçınılmaz olduğu belirtilmiştir. Oysa 28.07.2006 tarihli bilirkişi kurulu raporunda kazalıya % 20, işverene % 80 oranında kusur verilerek, olayda başkaca kusurlu birinin bulunmadığı şeklinde kusur dağılımına gidilmiştir. Bu duruma göre kusurun aidiyeti ve dağılımı açısından aynı olay nedeniyle iki ayrı bilirkişi kurulunun farklı değerlendirmelerinin bulunduğu ortadadır. Mahkemece kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden 28.07.2006 tarihli kusur raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Yasa’ya aykırı olup bozma nedenidir.2-Kabul şekline göre de;İş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle, geçici iş göremezlik, 506 sayılı Yasa’nın 16 ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, iş kazası yada meslek hastalığı sonucu iş göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında iş kazasının olduğu yada meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici iş göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa’nın 89.maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının iş göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre %50 ye kadar geçici iş göremezlik ödeneği azaltılabilir. S.S.K’nca kazalı sigortalılara geçici işgöremezlik ödeneği ödenmiş, sürekli işgöremezlik zarar hesabı olay tarihinden itibaren yapılmış ise mükerrer ödemeye yol açmamak için Kurumca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin zarar hesabından düşülmesi ve zararın denkleştirilmesi gerekir. Somut olayda maddi zararın hesaplandığı 09.10.2006 tarihli bilirkişi raporunda hesaplama olay tarihinden itibaren yapılmıştır. SSK’nun 21.06.2006 tarihli yazısından davacıya SSK tarafından 5.480,59.-YTL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece geçici iş göremezlik ödeneğinin hangi dönem için ödendiği davalı Kurumdan sorularak hesaplamadan düşülmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olmuştur.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.