Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2007/11018 E. 2008/6635 K. 28.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/11018
KARAR NO : 2008/6635
KARAR TARİHİ : 28.04.2008

Mahkemesi : Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarih : 28.3.2007
No : 149-182

Davacı, 01.10.1998-31.10.1998 tarihleri arası SSK.’lı hizmetlerinin geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığı ile çakışan 1.10.1998- 31.10.1998 tarihleri arasındaki 30 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılığının geçerli olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkemece kabule karar verilmiş ise de bu sonuç usule ve yasaya aykırı olmuştur.
Sosyal Güvenlik Sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup çakışan sigortalılık olarak adlandırılan bu sorun zorunlu sigortalıkların çakışması halinde önceden başlayıp devam eden zorunlu sigortalılığa değer verilerek çözümlenmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-389-430 sayılı ve 29.6.2005 günlü kararı ile 2001/21-627-659 sayılı ve 3.10.2001 günlü kararlarında da bu husus açıkça belirtilmiştir.
Dosya içerisindeki kayıt ve belgelerden davacının kahvecilik faaliyetinden vergi kaydı nedeniyle 10.2.1988 tarihinde Bağ-Kur zorunlu sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, biracılık, faaliyetinden 7.5.1989-10.3.1990, kahvecilik faaliyetinden 28.3.1994- 31.8.1998, 1.9.1998-30.1.2005 ve pidecilik faaliyetinden 6.7.2005 ve devamı şeklinde vergi kaydının, 4.3.1994-2.9.1998 tarihleri arasında oda kaydının 21.10.1996-8.9.1998 tarihleri arasında sicil kaydının olduğu, davalı kurumca 10.2.1988-10.3.1990 ve 24.3.1994-10.6.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olarak kabul edildiği, prim ödemesinin bulunmadığı, vergi yoklama memurlarının 8.9.1998 tarihli tutanakta kahvecilik faaliyetini terk ettiği şeklinde tutanak tutulduğu bu tutanakta davacı imzası var ise de davacının imzasının bulunduğu 12.11.1998 tarihli tutanakta davacının 8.9.1998 tarihinde kahvecilik faaliyetini terk etmeyip devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar 1998/3. dönem bordro tanıkları davacının inşaatta çalıştığını beyan beyan etmiş iselerde davacının kahvahane işletmeciliğine devam ettiği sabit olduğundan fiilen 506 sayılı Yasa’ya tabi çalışmasının mümkün olmadığı, çalışmasının muvazaalı olduğu, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmediğinden önceden başlayan ve devam eden sigortalılığa itibar edilmesi gerektiğinden davacının Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken kısa süreli ve muvazaalı olarak oluşturulan 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılığına geçerlilik tanınmayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul’e ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.