Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/961 E. 2006/2746 K. 23.03.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/961
KARAR NO : 2006/2746
KARAR TARİHİ : 23.03.2006

Mahkemesi : Çorlu İş MahkemesiTarih : 8.9.2005No : 113-465 Davacı trafik iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.Davacının 15.06.2001 tarihinde iş kazası geçirdiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, kusurun aidiyeti ve oranının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Davalılardan kursiyer öğrenci Ü. B., davalılardan sürücü kursuna ait otomobil ile yanında kurs öğretmeni davacı olduğu halde, Çorlu istikametinden, Türkücü Köyü istikametine doğru seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun dışında bulunan evin duvarına çarpması sonucu, kurs öğretmeni davacı, % 13 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir.Mahkemece, Çorlu Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2002/628 Esas sayılı dosyasında bulunan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 17.07.2003 tarihli raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ve söz konusu raporda, davalılardan Ü. B.’ın 3/8 oranında, davacının 5/8 oranında kusurlu olduğu, davalılardan M. E.’ın kusursuz olduğu belirtilmiştir. Oysa, Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesinde sabit olan maddi olgularla bağlı ise de, kusur oranı ile bağlı değildir. Olay, iş kazası olup, iş hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu bakımdan, insan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur. İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. Hal böyle olunca, ceza davasındaki kusur raporunun hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez. Mahkemece yapılacak iş, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu İş Kanunu’nun 77. maddesi ve işyerinin niteliğine göre işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddeleri çerçevesinde inceletmek, verilen raporu, dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Kabule göre de, davacının manevi tazminat talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2006 gününde oy birliği ile karar verildi.