Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/822 E. 2006/3278 K. 30.03.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/822
KARAR NO : 2006/3278
KARAR TARİHİ : 30.03.2006

Mahkemesi : Manisa İş Mahkemesi
Tarih : 9.12.2005
No : 752-1550

Davacı, ilk prem kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, ilk tevkifat kesintisi yapıldığı tarihten itibaren dava tarihine kadar 2926 sayılı Yasa’ya göre tarım Bağ-Kur sigortalılığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde karar vermiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Somut olayda, davacının 1993 yılında teslim ettiği ürün bedelinden 21.6.1994, 1995 yılı ürün bedelinden 20.5.1996, 1996 yılı ürün bedelinden 16.4.1997, 1998 yılı ürün bedelinden 17.6.1999, 1999 yılı ürün bedelinden 21.5.2001 tarihinde Bağ-Kur prim bedelinin tevkifat yolu ile kesilerek Bağ-Kur hesabına yatırıldığı görülmekle mahkemece davacının sigortalılık başlanğıç tarihinin 1.7.1994 olarak ve prim kesintilerinin bulunduğu, 1996,1997,1999,2000, 2001 yıllarında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulüne ilişkin hüküm yerinde ise de davacının prim kesintisinin bulunmadığ ı1995, 1998, 2002, 2003, 2004 ve 2005 yıllarında tarım Bağ-Kur sigortalılığının kabulü hatalı olmuştur.
Yapılacak iş tevkifat kesintisi bulunmayan yıllara ilişkin olarak tapu idaresinden davacıya ait tarla ve bahçe olup olmadığının sorulması, var ise, davacı adına tapu tescil tarihlerinin araştırılması, yine Belediye Emlak Dairesinden davacının zilyetlik nedeniyle zirai arazi vergi mükellefi olup olmadığının, mükellef ise hangi tarihten itibaren vergi beyannamesi verildiğinin sorulması, Ziraat Bankası, Ziraat odası, Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri, Kredi Kooperatifleri gibi tarımsal faaliyeti organize eden kuruluşlara ve idarelere müzekkere yazarak bu kuruluşların kayıtlarından yararlanmak, ayrıca köy ve mahalle muhtarlarının bu durumu Kurum’a bildirmekle yükümlü oldukları yasaca da öngörüldüğünden ilgili mahkemece re’sen muhtarlıktan bilgi almak ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gitmektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve değerlendirme sonucu hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 30.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.