Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/7460 E. 2006/5881 K. 05.06.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/7460
KARAR NO : 2006/5881
KARAR TARİHİ : 05.06.2006

Mahkemesi : Manisa İş Mahkemesi
Tarih : 05.05.2006
No : 3096-765

Davacı, ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine;
2-Dava ürün bedelinden ilk tevkifat kesintisinin yapıldığı tarihi takibeden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkindir.
Mahkemece istem aynen kabul edilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Yapılan incelemede davacının teslim ettiği ürün bedelinden Bağ-Kur priminin 05.08.1994,03.08.1995,21.03.1996,15.04.1997,16.04.1999,21.04.2000 yıllarında tevkifat yoluyla kesildiği, ancak 1998,2001,2002,2003,2004 yıllarında tevkifat yoluyla prim kesintisi yapıldığına ilişkin bir belgenin bulunmadığı Ziraat Odasına kaydının 07.10.2005 tarihinde yapılıp 01.11.2005 tarihinde 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olarak tescil edildiği, tarım kredi kooperatifinde kaydı bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca tarım Bağ-Kur sigortalılığının oluşup oluşmadığının tesbiti için 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesinde belirtilen kayıtların araştırılması gerekir.
Yapılacak iş; tapu dairesinden davacıya ait tarla ve bahçe olup olmadığı sorularak Ziraat Bankası, Belediye gibi kuruluşların kayıtlarından yararlanmak, ayrıca köy ve mahalle muhtarlarının bu durumu Kuruma bildirmekle yükümlü oldukları yasacada öngörüldüğünden ilgili muhtarlıktan bilgi almak gerekirse anılan tarihlerde görev yapan muhtar ve azaların beyanlarına başvurmak ve tüm deliller birarada değerlendirilerek sonuca gitmektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve değerlendirme sonucu salt tanık beyanlarına dayanılarak davacının prim kesintisinin bulunmadığı 1998,2001,2002,2003,2004 yıllarında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.