Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/571 E. 2006/5116 K. 22.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/571
KARAR NO : 2006/5116
KARAR TARİHİ : 22.05.2006

Mahkemesi : Isparta Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarih : 21.9.2005
No : 243-239
Davacı davalılardan işverene ait işyerinde 10.11.2001- 1.2.2005 tarihleri arası çalıştığının tesbitini istemiş 19.8.2005 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirimiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, feragat nedeniyle hizmet tesbit davasının reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 10.11.2001-1.2.2005 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma eksik bildirilen çalışmasının tesbiti istemine ilişkin olup yargılamaya devam ederken davacı verdiği 19.8.2005 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece, sosyal güvenlik hakkından vazgeçilemeyeceğinden, davadan feragata ilişkin dilekçeye değer verilmemişse de davacının feragat dilekçesinde işverenin defter ve kayıtlarının doğru olduğunu beyan ettiğinden işverenin defter ve kayıtlarındada çalışmanın varlığı tesbit olunamadığından ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu gibi durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiği göz önünde tutularak gerektiğinde, doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplayıp bunları birlikte değerlendirmek suretiyle bir sonuca gitmesi gerekir. Somut olayda davacının ihtilaf konusu dönemde dava dışı İbrahim G. Ltd. Şirketi tarafından 1.9.2004 tarihli işe giriş bildirgesi ile 21.12.2004 ttarihine kadar toplam 120 gün çalışmasının bildirdiği, davalı şirketin vekilinin mahkemeye ibraz ettiği vekaletnamenin tetkikinden davalı şirket ile davacının çalışmasını bildiren diğer şirketle birlikte G. P. Ü. Turizm San. Tic. Ltd. Şirketini temsilen üç şirketinde müdürü olan M. G.’ın avukata vekalet verdiği görülmekle bu şirketler arasında organik bağ olduğu anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; davacınında dava dilekçesinde davalı işverence 1.7.1991 tarihinden 4.11.2001 tarihine kadar her sene yaz dönemlerinde farklı işletmeler bünyesinde çalıştırıldığını ileri sürmesine göre bu üç şirkete ait Ticaret Sicil dosyalarının getirtilerek ortaklarının aynı kişiler olup olmadığını tesbit etmek, davacıya ihtilaf konusu dönemde hangi işyerlerinde çalıştırıldığını açıklatmak çıkacak sonuca göre gerekirse diğer iki şirkete de yöntemince davayı teşmil etmek için davacıya önel vermek, ihtilaflı dönemde bu şirketlerce SSK’na dönem bordroları verilmiş ise getirtmek, o tarihlerde işyerinde çalıştığı tesbit edilen kayıtlı işyeri çalışanlarını bordro verilmemiş ise gerektiğinde zabıta marifetiyle tesbit edilecek işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde o tarihlerde çalıştığı tesbit edilen bordrolara kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının bu kayıtları getirtilerek çalışmanın niteliği yönünde yöntemince beyanlarını almak, Isparta Şöförler Odası Federasyonundan davacının hangi tarihlerde ticari taşıt kullanma belgesi aldığını, belgenin verilmesi için hangi firmanın çalışma belgesi verdiğini sormak, sonuçta tüm deliller birarada değerlendirilmek suretiyle sonuca varmaktır.
Mahkemec bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin kamu düzenine ilişkin bu davada tarafların kabulünün mahkemeyi bağlamayacağı düşünülmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.