YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/5364
KARAR NO : 2006/5187
KARAR TARİHİ : 23.05.2006
Mahkemesi : Bartın 1.Asliye Hukuk İş MahkemesiTarih : 23.02.2006No : 503-54 Davacı, SSK kaydı ile çakışan Bağ-Kur sigortalılığının 31.10.2000 yılından sonraki Bağ-Kur kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı ile dahili davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, 31.10.2000 tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bozma ilamı üzerine SSK da davaya dahil edilerek isteğin kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Dosya içindeki kayıt ve belgelerden davacının 1.11.1983-31.10.2000 ve 2.2.2001-31.8.2003 tarihleri arasında kesintili olarak 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak çalıştığı, 13.2.1998-15.5.1998 tarihleri arasında Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalısı olarak prim ödediği, 27.1.1999 tarihinden beri devam eden ” saz alımı” faaliyeti nedeniyle davalı kurumca 1.11.2000 tarihi itibariyle Bağ-kur zorunlu sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, anlaşılmaktadır. Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup ” çakışan sigortalılık” olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerde önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak, ” çakışan sigortalılık” sorunu çözüme kavuşturulmalıdırSomut olayda davacı, 1.11.2000 tarihinde 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olduktan sonra 2.2.2001 tarihinde SSK’na tabi zorunlu sigortalı olamayacağından önceden başlayan Bağ-Kur sigortalılığına geçerlilik tanınarak sonuca ulaşmak gerekir. Ne varki 1479 sayılı Yasa’nın 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değişik 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesinde bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödenmesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur. Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zaman aşımının kesilmesi ve zaman aşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103 üncü maddesinin 1.fıkrasının (6),(8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümlerinin uygulanacağı , yine 5458 sayılı Yasa’nın 14.maddesi ile eklenen ve 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 26.maddesine göre bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde 31.3.2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar ve hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında ek 19.madde hükmü uygulanacağı bildirilmiştir. Davacının davadaki isteminden prim borcunu ödeme isteği olmadığı sonucu çıktığından talebide gözetildiğinde uyuşmazlığa hüküm tarihinden sonra 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın değişik Ek 19 ve Geçici 26. maddesinin uygulanacağının kabulü gerekir. Yapılacak iş; davacının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunup bulunmadığını tesbit etmek var ise primlerin tam olarak karşılandığı ayın sonu itibariyle Bağ-Kur zorunlu sigortalılığını durdurmak ve prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyerek sigortalılığın durdurulduğu tarihten sonraki 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılığa değer vermek, beş yıl şartı oluşmuyor ise zorunlu Bağ-Kur sigortalılığına geçerlik tanımaktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmadan eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.