YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/4950
KARAR NO : 2006/6305
KARAR TARİHİ : 12.06.2006
Mahkemesi : Keşan 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 7.12.2005No : 147-396 Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının sair temyiz itirazlarının reddine.2-Dava iş kazası sonucu beden güç kaybına uğrayan davacının maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Tazminatın saptanmasında zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı, işgörmezlik ve karşılık kusur oranları, destek görenlerin gelirden alacakları pay oranları, eşin evlenme olasılığı, Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarı; işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşur. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı yeraltı maden işçilerinin zararlarının tesbitinde; 50 yaşın ikmaline kadar yeraltındaki koşullar nazara alınarak yapılan ücretlerle, 50 ile 60 yaşları arasında ise yerüstünde asgari ücretle çalışıp gelir elde edeceği, 60 yaştan bakiye ömrüne kadar (pasif dönemde) elde edeceği kazançların gözönünde tutulacağı Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri gereğidir. Kaçınılmazlık, kusursuzluk veya kusurun ağırlığı gibi nedenlerden ötürü Borçlar Kanununun 43.44.maddeleri gereğince zarardan indirim yapılacağı ve en son olarakta, aktif ve pasif dönemde, elde edilen kazançlar toplamından, Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından bildirilen peşin sermaye değerinin indirileceği, böylece belirlenen tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütüleceği gibi,hususların gözönünde tutulacağı hukuksal gerçeğide ortadadır. Somut olayda zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan davacının yeraltı maden işçisi olduğu uyuşmazlık konusu değildir. uyuşmazlık davacının tazminata esas alınacak ücretinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Mahkemece bir ücret araştırması yapılmadığından hükme esas alınan bilirkişi raporunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir. Maden işçisi olan davacının asgari ücret ile çalışması hayatın olağan akışına aykırı olup ilgili meslek odası ve kuruluşlarından davacının yaşı, kıdemi yaptığı iş belirtilmek suretiyle emsal işçinin olay tarihinden itibaren alabileceği ücret sorulmak suretiyle davacının ücreti belirlenmelidir.Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.