Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/2714 E. 2006/4872 K. 09.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/2714
KARAR NO : 2006/4872
KARAR TARİHİ : 09.05.2006

Mahkemesi : Mudurnu As.Huk.(İş) MahkemesiTarih : 21.10.2005 No : 49-183 Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 18.674.20 YTL. maddi ve manevi tazminatın yasal gaiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalılar vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.05.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar vekili Avukat U. K. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacıların yakınlarının iş kazası sonucu öldüğü iddiasına dayalı uğradıkları maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece olayın iş kazası olduğunun kabulüyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki belgelerin tetkikinden S. T.’in 04.02.2001 tarihinde davalı C. S. G. San. ve Tic. A.Ş. ve ait işyerinde kesimhanenin dış duvarının sıvasını yaparken iskelenin çökmesi sonucu üç metre yükseklikten beton zemine düşerek beyin kanaması sonucu öldüğü, davalı şirketin işletme müdürü olan davalı Ü. E.’in açılan kamu davasında işveren vekili olarak İş Kanunu ve İş Güvenliği Tüzüğün’de yer alan güvenlik önlemlerini almaması sebebiyle cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.506 sayılı Yasa’nın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurum’ca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak Kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesi ile kesin hale geleceği bildirilmiştir. Öte yandan Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Somut olayda, Sosyal Sigortalar Kurumunun olaydan haberdar edilmediği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan tazminat davasının niteliği göz önünde tutularak öncelikle hak sahiplerine Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından iş kazası nedeniyle 506 sayılı Yasa’nın 23. ve 92. maddelerine göre aylık bağlanıp bağlanmadığının araştırılması, bağlanmış ise, bildirilen miktarın tazminattan düşülmesi, gelir bağlanmamış ise bu yön hak sahiplerinin tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden hak sahiplerine gelir bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurması, taleplerinin kurumca kabul edilmemesi halinde Sosyal Sigortalar Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine tesbit dava açması için önel verilmesinde yasal zorunluluk olduğu açıktır. Diğer yandan davanın niteliği gözönünde tutularak kusurun aidiyet ve oranları belirlenmeden ceza mahkemesinde alınan kusur raporuyla yetinildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Oysa İş Kanununun 77. maddesi İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Tüzüğünün öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptanmalıdır.Mahkemece açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın Sosyal Sigortalar Kurumu’nun taraf olmadığı tazminat istemli bu davada olayın iş kazası olduğunun kabulüyle sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Davacı ve davalılar yararına takdir edilen 450.00 YTL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak birbirlerine yükletilmesine,temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 09.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.