Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/2375 E. 2006/4504 K. 01.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/2375
KARAR NO : 2006/4504
KARAR TARİHİ : 01.05.2006

Mahkemesi : Burdur 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 8.11.2005No : 146-782Davacı, 1.8.1997 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 1.8.1997 tarihi ile dava tarihi olan 25.2.2005 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede, davacının ilk tevkifat kesintisinin Ağustos 1997 tarihinde yapıldığı ilk tevkifat kesintisi tarihinden sonra 20.8.1998, 20.8.1999 ve 20.8.2002 tarihlerinde Bağ-Kur prim kesintisi yapıldığı, ziraat odası kaydının olmadığı 0.475 m2 arazisi bulunduğu ve1.1.1993-22.3.1999 tarihleri arası 2925 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğu, 7.11.1986-29.1.1995 tarihleri arasında kooperatif kaydının bulunduğu 21.7.2000,15.6.2002, 1.7.2002,5.2.2004 tarihli işe giriş bildirgeleri ile SSK’ na tabi zorunlu çalışmalarının Kuruma bildirildiği ancak hizmet cetvelindeki bilgilerin yeterli olmaması sebebiyle çalışmalarının hangi tarihler arasında olduğunun tesbit edilmediği görülmektedir. Mahkemece tesis edilen sigortalılık başlangıç tarihinin 24.2.1999 olarak kabulü yerinde ise de davacının 21.7.2000 tarihinde başlayan 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olduğu tarihler tesbit edilip bu çakışan süreler dışlanmaksızın ve prim kesintisinin bulunmadığı 2000, 2001, 2003 .2004 ve 2005 yıllarında tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığı araştırılıp tesbit edilmeden sonuca gidilmiş olması hatalı olmuştur. Yapılacak iş; öncelikle davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılık süresini tesbit etmek, 2000, 2001,2003, 2004 ve 2005 yıllarında davacı tarafça dava dilekçesi ekindeki belgede ürünün satıldığı bildirilen TMO Şeker Fabrikasından ürün bedellerinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek 2926 sayılı kanunun 10.maddesinde belirtildiği üzere Ziraat odası kaydı bulunup bulunmadığını, muhtarlıktan uyuşmazlık konusu dönemde tarımla iştigal edip etmediğini araştırmak, davacı adına tapuda kayıtlı taşınmazın davacı adına tesis tarihini ve Belediye’den emlak beyanını sormak, zabıta araştırması yapmak, sonucunda tüm deliller birlikte değerlendirilmek SSK zorunlu sigortalı olduğu süreler dışlanmak suretiyle sonuca ulaşmak gerekir.Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davacının 24.2.1999-25.2.2005 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 1.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.