Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/1931 E. 2006/3440 K. 04.04.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1931
KARAR NO : 2006/3440
KARAR TARİHİ : 04.04.2006

Mahkemesi : Kırıkkale İş MahkemesiTarih :24.11.2005No :459-584Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 90.091.49 YTL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı vekilincede duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 4.4.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat A. Ö. ile karşı taraf vekili Serkan Sönmez geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.2-Olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, husule gelen elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda; gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine hak ve nesafet kurallarına göre, davacı eş Ş. K. yararına hükmedilen 40.000,00YTL manevi tazminatın fazla olduğu açıkça belli olmaktadır. 3-Dava, nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumunca karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu bakımdan, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre 4447 sayılı Yasanın ek 38. maddesi gereğince hesaplanan, hak sahiplerine bağlanan gelirdeki artışların Kurumdan sorulmak sureti ile tazminattan indirilmesi gerektiği açıktır. Oysa, açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın ve özellikle 20.01.2005 tarihine kadar geçerli artışlara göre hesaplanarak bildirilen peşin sermaye değerinin tazminattan indirildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, 4447 sayılı Yasanın Ek 38. maddesi gereğince hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre hesaplanan peşin sermaye değeri Kurumdan sorulmak ve bildirilen miktar hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan veriler nazara alınarak hesaplanan tazminattan indirilmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.4-Sigorta gelirleri peşin sermaye değerlerinde dava açıldıktan sonra katsayı değişikliklerine bağlı olarak meydana gelen artışların dava açılırken bilinmesi mümkün olmadığından, zararın SSK tarafından karşılanması nedeniyle maddi tazminatın kısmen yada tamamen reddedildiği hallerde, reddedilen bölüm için davalı yararına vekalet ücretine karar verilemez. Dairemizin yerleşmiş uygulaması da bu doğrultudadır. Ancak somut olayda davacıların tazminat talepleri ile karar esas alınan hesap raporunda bulunan tavan zararları dikkate alındığında, sigorta gelirleri peşin sermaye değeri indirilmese bile zararın talep edilen miktardan az olduğu görülmektedir. Hal böyle olunca da, talep ile tavan zarar arasında kalan miktar üzerinden maddi tazminatın reddi nedeniyle vekille temsil edilen davalı yararına tarife hükümleri gereğince vekalet ücretine karar vermek gerekeceği açıktır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ. Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı ile davalı yararına takdir edilen 450.00 YTL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 04.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.