Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/18070 E. 2007/18988 K. 23.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/18070
KARAR NO : 2007/18988
KARAR TARİHİ : 23.10.2007

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 12.4.1982 tarihinden itibaren tarım … sigortalısı olduğunun tesbiti ile 1.9.2005 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tesbiti ile 1.9.2005 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava nitelikçe 07.04.1992 tarihli giriş bildirgesine göre 20.04.1982 tarihinden geçerli 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalı olarak tescil ederek primlerini tahsil ettiği halde, tescile esasa alınan vergi kaydının 26.01.1981 tarihinde sona erdiği ve yeni vergi kaydının 01.03.1992 tarihinde başladığından bahisle, 20.04.1982 tescil tarihini iptal ederek, tescil tarihini 01.03.1992 olarak belirleyen ve 20.04.1982 ile 01.03.1992 tarihleri arasındaki sigortalılığın iptaline ilişkin kurum işleminin iptali ile 29.08.2005 tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davalı kurum tarafından pirimlerinin ödendiğinden bahisle, davacının, 12.04.1982 tarihinden sonraki … sigortalılığının geçerli olduğuna ve 01.09.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş ve karar süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Kurum’un uyuşmazlık konusu dönemi de kapsar şekilde geçmişe yönelik prim tahsil ettikten ve uzun süre bu primleri kullandıktan sonra davacının sigortalılığını iptal etmesi Medeni Kanun’un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağı açıktır. Sosyal güvenlik kurumlarının anayasal görevlerini yerine getirirken, sigortalılara karşı olabildiğince yasal haklarını hatırlatması ve bu durumlarını izlemesi zorunlu görev olarak ortaya çıkar. …’un bu anayasal sosyal güvenlik ödevinin gereği olarak, sigortalısını uyarmaması sonucu, primleri tahsil edilen sürelerin 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.10.1997 gün ve E: 1997/10-578, K: 1997/758; 24.09.2003 gün ve 2003/10-489, 2003/490 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Açıklanan nedenlerle davacının sigortalılığını 01.03.1992 tarihinden başlatan ve 20.04.1982 ile 01.03.1992 tarihleri arasındaki sigortalılığını iptal eden kurum işleminin iptali yerindedir. Ancak 2654 sayılı Yasa’nın 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alınmaksızın … sigortalılığının 20.04.1982 yerine 12.04.1982 tarihinden başlatılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendinde yazılı bulunan “ 12.04.1982 ” tarihinin silinerek yerine; “ 20.04.1982 ” tarihinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 23.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.