YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/12693
KARAR NO : 2006/11323
KARAR TARİHİ : 06.11.2006
MAHKEMESİ : Kütahya İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/05/2006
NUMARASI : 122-258
Davacı, 1.11.1986-13.6.1996 tarihleri arası SSK’lı hizmetleri dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı 1.11.1986-13.6.1996 tarihleri arasındaki istemini ıslah ederek, 1.11.1986 tarihinden itibaren SSK ve 1479 Bağ-Kur sigortalılıkları dışında kalan sürelerde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiş, mahkeme istemin kabulüne karar vermiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p.e.İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 1.11.1986 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, Tarım Kredi Kooperatifi kaydının 1963 yılından, Ziraat Odası kaydının 1985 yılından, Pancar Kooperatifi kaydının 1962 yılından itibaren davam ettiği üzerine kayıtlı tarlaların mevcut olduğu, tarım sigortalılığı devam ederken 1987-1991 yılları arasında kısa süreli SSK’na tabi zorunlu sigortalı çalışmalarının bulunduğu, 19.8.1996 tarihinde T.İ.B formu düzenleyerek tarımsal faaliyetinin sona erdiğini bildirmiş ise de Kurumun 11.4.1987 tarihinde başlayan ilk SSK çalışmasını gerekçe göstererek bu tarih itibariyle tarım sigortalılığına son verdiği, davacının ota karoseri işi sebebiyle 1479 sayılı Bağ-Kur Yasası’na tabi olduğu, bu işi ile ilgili vergi kaydının 15.6.1996-31.8.2001 tarihleri, esnaf sicil kaydının 8.12.1998-14.8.2005 tarihleri arasında olduğu, Kurumun 8.4.2002 tarihine tekabul eden terk formuna göre 4.4.2002 tarihi itibariyle davacının Esnaf Bağ-Kur sigortalılığını sona erdirdiği görülmüştür.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığın devamı sonrasında kısa süreli başka sosyal güvenlik kuruluşlarına ait zorunlu sigortaya tabi çalışmaların bulunması halinde, tarımsal faaliyetin devam ettiğine ilişkin kayıt, belge ve delillerin bulunması da gözetilerek, tarım sigortalılığı devam ettirme iradesinin kaybolmadığı dolayısıyle kısa süreli çalışmalar haricinde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam etmesi kabul edilir. Ancak uzun süreli çalışmaların mevcudiyeti halinde artık bu iradenin varlığından süz edilemeleyeceği çalışmanın başlangıcı ile birlikte tarım sigortalılığının sona ereceği, uzun süreli çalışma sonrasında Kuruma yeniden başvuru, düzenli olarak primlerin ödenmesi veya prim tevkifatlarının bulunması halinde sigortalılığın devam edebileceği, kaldıki davacının 19.8.1996 tarihinde Kuruma verdiği T.İ.B formu ile de Tarım Bağ-Kur sigortalılığına son verdiği, Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak sigortalılığını devam ettirme yolunda iradesini açıkladığı da ortatadır.
Mahkemece, davacının 1.11.1986-15.6.1996 tarihleri arasında SSK çalışmaları dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkin verilen hüküm doğru ise de 04.04.2002-20.02.2006 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, davacıya varsa 04.04.2002-20.02.2006 tarihleri arasındaki dönemde ürün sattığı kişi veya kuruluşları açıklattırmak, bu kişi veya kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek oda ve kooperatif kayıtlarının başladığı tarihlerden gözetilerek tüm deliller birarada değerlendirilerek sonuca varmaktır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda 04.04.2002-20.02.2006 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde,davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 6.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.