Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/12680 E. 2006/11319 K. 06.11.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/12680
KARAR NO : 2006/11319
KARAR TARİHİ : 06.11.2006

Mahkemesi : Kütahya İş Mahkemesi
Tarih : 15.06.2006
No : 42-399
Davacı, 01.10.1999 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve sigortalılığının halen devam ettiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 1999 yılında yapılan ilk prim kesintisini takip eden aybaşından itibaren 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın
kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p. e. İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Yapılan incelemede davacının ziraat odası kaydının 01.03.2006 tarihinden itibaren başladığı, Tarım Kredi Kooperatifi ortağı olmadığı, üzerine kayıtlı zirai arazi olmayıp, Ziraat bankasından kredi almadığı, satıp teslim ettiği ürün bedelinden ilk prim kesintisinin 20.09.1999 tarihinde yapıldığı ve başkaca prim kesintisinin bulunmadığı görülmektedir.
Mahkemece kesintinin yapıldığı 1999 yılı dikkate alınarak 01.10.1999 – 31.12.1999 tarihleri arasındaki süreye ilişkin tesbit kararı yerinde ise de, kesintinin bulunmadığı 2000 yılından sonraki dönem yönünden 2926 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen kayıtların bulunmadığı ve tarımsal faaliyetin bu madde kapsamında kanıtlanamadığı açık olduğu halde bu dönemin dayanağı bulunmayan tanık beyanları ve zabıta araştırmasına dayalı olarak kabulüne karar verilmesi satıp teslim ettiği ürünlerin bedellerinden sürekli veya uzun sürelerde prim kesintisi yapılmasını sağlayan ve 2926 sayılı Yasanın 10. maddesindeki koşulları mevcut olan, dolayısıyla tarımsal faaliyetinin devamlılık arzettiği anlaşılan sigortalı ile arada fark olması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya uygun bulunmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak 1.1.2000-28.12.2005 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.