Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2006/12666 E. 2006/11316 K. 06.11.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/12666
KARAR NO : 2006/11316
KARAR TARİHİ : 06.11.2006

Mahkemesi : Kütahya İş Mahkemesi
Tarih : 10.5.2006
No : 722-250
Davacı 1.11.1998 tarihinden itibaren zorunlu esnaf Bağ-Kur sigortalılığı haricinde kalan sürede tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve halen tarım Bağ-Kur sigortalılıgğının devam ettiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı 1998 yılındaki ilk Bağ-Kur prim tevkifatı itibariyle 1.11.1998 tarihinden itibaren 1479 sayılı Bağ-kur sigortalılık süreleri dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p. e.İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Yapılan incelemede davacının ziraat odası kaydının bulunmadığı, Tarım Kredi Kooperatifindeki kaydının 1999 yılında sona erdiği, Ziraat Bankasından kredi almadığı, sattığı ürün bedelinden ilk kesintisinin 20.10.1998 tarihinde yapıldığı, başkaca prim kesintisinin bulunmadığı, 23.1.2006 tarihli zabıta araştırmasında çiftçilik faaliyetinde bulunmadığının tesbit edildiği, tanık olarak dinlenen muhtar ve aza beyanlarına göre de, yaşlılık sebebiyle tarımsal faaliyetinin mevcut olmadığı, 1479 sayılı Yasa’ya tabi Bağ-Kur zorunlu sigortalısı olarak 11.1.1985-5.3.1992 ve 14.5.1998-31.8.1998 tarihleri arasında, isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olarak 1.10.1998- 31.12.1998, 1.3.1999- 31.3.1999 ve 1.1.2000-29.12.2000 tarihleri arasında kaydının bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece kesinti tarihini takip eden aybaşı olan 1.11.1998 tarihinden tarımsal faaliyetinin karinesi olan Tarım Kredi Kooperatifi kaydının sona erdiği tarihe kadar (1999 yılı) tesbit kararı yerinde ise de bu tarihten sonra tarımsal faaliyette bulunduğu kanıtlanmadığı halde tarım kredi kooperatif kaydının silindiği 1999 yılından sonraki istem döneminin kabulüne karar verilmesi, sattığı ürün bedellerinden sürekli veya uzun sürülerde prim kesintisi yapılmasını sağlayan ve 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesindeki koşulları mevcut olan, dolayısıyla tarımsal faaliyetinin devamlılık arzettiği anlaşılan sigortalı ile arada fark olması gerektiğinin gözetilmemesi uygun bulunmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınarak davacının kooperatifindeki kaydının 1999 yılının hangi gün va ayında sona erdiği araştırılıp, belirlenerek 1.11.1998 tarihinden kooperatif kaydının sona erdiği tarihe kadar davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 6.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.