YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1242
KARAR NO : 2006/3546
KARAR TARİHİ : 06.04.2006
Mahkemesi : Manisa İş MahkemesiTarih : 9.12.2005No : 1972-1575 Davacı ilk Bağ-Kur prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren 1.1.1998-21.2.1998 ve 2.2.2000 tarihleri arasındaki sürede zorunlu Bağ-Kur tarım sigortalısı sayılması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine 2- Dava, ilk tevkifat kesintisinin yapıldığı tarihten 1.1.1998 tarihine kadar ve 21.2.1998-2.2.2000 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortallığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin bulunmadığı, Tekel İdaresine teslim ettiği ürün beledinden tevkifat yolu ile 8.8.1994,4.4.1997 ve 29.6.1999 tarihinde Bağ-Kur priminin kesildiği, ziraat odası ve Tarım Kredi Kooperatifi kaydı bulunmadığı, 1.1.1998-16.7.2003 tarihleri arasında kesintili olarak SSK’na tabi zorunlu sigortalı olarak çalışmalarının bulunduğu, tapuda adına kayıtlı zirai arazisinin olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tesis edilen sigortalılık başlangıcının ilk tevkifat kesintisinin yapıldığı tarih olan 1.10.1994 olarak kabulü ile tevkifat kesintisinin yapıldığı 1997 yılında davacının sigortalı olarak kabulüne ilişkin hüküm yerinde ise de, tevkifat kesintisinin bulunmadığı 1995,1996 yıllarındaki sigortalılığın tesbitine ilişkin hüküm yerinde değildir. Yapılacak iş; davacının tevkifat kesintisinin bulunmadığı 1995 ve 1996 yıllarında 2926 sayılı Kanunun 10. maddesinde belirtilen koşulları taşıyıp taşımadığını araştırmak tanık olarak muhtar beyanına başvurmak, davacının zilyetliğinde tarım arazisi bulunup bulunmadığını Belediye Emlak Dairesi Başkanlığından sormak kiralamak suretiyle zirai faaliyette bulunup bulunmadığını tesbit etmek ve sonucunda tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca ulaşmak gerekir. Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 6.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.